Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hale Bilgiç

Sabitlenmiş gönderi
Vazgeçiyorum. Kahkahadan ve gözyaşından. Kesiyorum sağ elimin yardım severliğini, bağlıyorum sol elimin kötülüklerini. Kalbimin anahtarını bekleyen kilidini kırdım, soğuk odalarında soba yaktım. Eeey, çuvalda bir ton demir gibi sırtıma binen nefretlerim; Faiziyle dört nala koşan bir ata dönüşen derin acılarım... Oturun karşıma, merhaba. Sizi beslemekten yoruldum. Rızkım güzel kalbime kadar. Takın, sizin bu kanatlar. Güneyde çok daha sıcak kalpler var. Alın neşesiz kahkahalarımı, elalem putuna karşı eylediğim iyilikleri de sırtlayın. Kırık kilidi de anahtarıyla bir okyanuslara fırlatın. Tebessümlerim, sağ elime muhtaç olmayan güzel dileklerim... Kötülüğü tanımayan sol elim... Anahtarı güzel söz olan sıcacık kalbim ve ellerim... Aynaya bakmaktan hicap duymadığım bedenim, merhaba. Ben geldim 🐾🦔 -HaleGl
Reklam
Aynı Yazarın Paris'te Gece Yarısı adlı diğer eserinden
Eyşan "Siz o koca hükümetlerin sarsılmaz yargıları! Ben babamın elleri arasında boğulurken neredeydiniz? Küçücük kızdım, babam saçlarımı kökünden keserken neredeydiniz?! O harikulade hükümetin sosyal hizmetleri neredeydi? Ben söyleyeyim; yoktunuz. Çünkü siz sadece çığlık atanlara yardım edersiniz Nazlı savcı. Bizse o evde sessizce cinayete kurban gittik..." -&- Harvey "Siz Shila öldüğünde de yardım etmek için buradaydınız Calvin. Ve sonra babam öldüğünde de. Benden iş birliği istediniz ve bende iş birliğinize iştirak ettim. Sonra ne mi oldu? Hiçbir şey. O yüzden şimdi bırak da bu sefer ben karıma yardım edebileyim. Fransa hükümetinden tek istediğim bu; karışmamanız."
alıntı kız kurusu kitabından değildirKitabı okudu
Hanzade -Wattpad Kitabı
Aldığım zevkin tanımı yoktu. Tarifi imkansızdı! Dünyayla tüm bağlantıları kesilmiş bir uzay istasyonu gibiydim. Sadece Miran'a özel bir keşif adası gibi hissediyordum kendimi. Parmaklarının ve dudaklarının değdiği her santim, ilk defa ayak basılmış bir kıta gibiydi. Bakir toprakların ana kraliçesiydim adeta. 22. Bölüm - Ön okuma
Hale Bilgiç
Hale Bilgiç

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutlu Zamanlara Dönüş
Mutlu zamanlara dönüş hakkım olsaydı Binlercesinin dilediği gibi gençliği düşlemezdim. Hakkım olsaydı geçmiş treninde bir yolculuğa, İzin verseydi kudretli Tanrı Bilimin ışığı aydınlatsaydı geçmişin yolunu... Fazlası değil, sadece ilk beş yılımı isterdim geçmişimden. Her şeyi baştan öğrenip Yeni kılardım kendimi. Belki küsmelerim bile mana kazanırdı derinden.
Hale Bilgiç tekrar paylaştı.
"Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz
Sayfa 383 - İletişim Yayınları - 22. Baskı/2012Kitabı okudu
Reklam
''Kalp durur, akıl unutur ama ruh ne durur ne unutur.''
Bir yakınınızı kaybettiğinizde ilk gün zor değildir. O gün neler yapacağınızı bilirsiniz. Zor olan diğer gecelerdir.
272 syf.
·
Puan vermedi
Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi
Dengesiz Bir Aşkın AnatomisiDuygu Özlem Yücel
6.5/10 · 132 okunma
O kadar sakar bir insanım ki karşımdaki bir şeyi kırınca hemen, 'Sakin ol! Sorun yok.' Diyorum. Bu durum öyle bir hale geldi ki, birisi kalbimi kırdığında da aynı şekilde tepki veriyorum. 'Sakin ol! Sadece bir kalp; sorun yok.'
Şu dünya, koca evrenin camii avlusu gibi adeta. Aşıklar divaneleri, başka kollara emanet etmek adına avlusuna bırakıp kaçıyorlar dünyanın..
Reklam
Kalk! Aç dolabı, ser esbapları, gül cemalin renklensin; sür savaş boyalarını! Geçir ökçelerini, bir çekiç misali yere çarpan topuklularını, Değmeyecek elbet. Güzel güldü sana haysiyeti yoksun velet. Olsun, değerdi diyeceksin. Değmeyecek! Değer miydi, diye tereddütle elini tutup yürüdüğün sokaktan değmedi, diye ağlaya ağlaya geçeceksin. Uyumadan önce yatağında döne döne kurduğun hayallere ebleh gözlerle bakıp, Ne aptalmışım, diyeceksin. Deme. Değmezdi, doğru. Fakat sen güzel sevdin. Doğru sevdin sen. sen sevmeyi hak ettin.
Kadın
Kadın etek giydi bacaklarına baktınız, pantolon giydi götüne baktınız. Kalabalığa girdi taciz ettiniz, otobüste yalnız kaldı tecavüz ettiniz. Açık giyinince tahrik ediyorsunuz dediniz, kapalı giyindi içini merak ettiniz. Kız çocukları okumasın istediniz, hastaneye gidince kadın doktor aradınız. O kadar mı açtın cinselliğe, çaresizliğe saldırdın. İstediğini alamayınca da yakıp yıktın. Sana hiç öğretmediler mi zorla güzellik olmaz diye. Milyonlarca kadını öldürdün bir kez daha ve bir kez daha hiçlik yaşattın kadınlara. Bir kez daha dedin ki, sizin yeriniz yok. Ve bir kez daha dedin ki kadın cinsel bir araçtır. Araca ulaşamayınca ölüme ulaştırdın... Oysaki sen evine gittiğinde annen hazırladı sofrayı, sen yemek seçiyorsun diye sevdiklerinden yaptı. Temiz giyin diye hiç bekletmedi kıyafetlerini, yıkadı; ütüledi, dolabına astı. Okul toplantılarına hep annen geldi. Alfabeyi tekrar ezberledi seninle. Sen üşüme diye uykusundan uyanıp üstünü örttü senin. Karşılıksız sevdi seni. Yeri geldi arkadaş oldu, yeri geldi baba oldu sana. Şimdi bir düşün bakalım seni de bir kadın doğurmadı mı?
Beni neden sevmediniz? Ne eksiğim vardı benim? Ya da fazlası mıydım sevilmek için?
Ölmemek bir tercih. Cesurca bir tercih.
173 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.