"Hiçbir şeyi sırf otorite öyle dedi diye kabul etmem. Hipotezler, mantıkla desteklenmelidir, aksi takdirde beş para etmezler ve beni sizin yaratmış olmanız, mantığın tüm prensiplerine aykırı."
"Stephen, insanlığı neyin mutlu edeceğini biliyor muyuz? Makinelerin bildiği sayısız faktör hakkında bizim en ufak bir fikrimiz yok! Örnek vermek gerekirse, teknik medeniyetimiz çoğu insanı mutlu değil, mutsuz etti. Belki kültürel yönden daha zayıf, nüfusu daha az, geçimini tarımla sağlayan kırsal bir medeniyet kurmuş olsak, insanlara daha iyi gelecekti. Eğer öyleyse, Makineler bu yönde ilerleme sağlamak zorunda. Hem de bizim haberimiz olmadan, çünkü cahil ve önyargılı toplumumuza göre en alışkın olduğumuz şey neyse, insanlar için en iyisi odur, o yüzden de değişime karşı gelmek isteyebiliriz. Belki bize en uygun olan, tüm dünyanın kentleşmesidir ya da kast sitemidir veya mutlak anarşidir. Bunu biz bilemeyiz. Sadece Makineler bilebilir ve bizi o günlere kavuşturacak olan da yine Makinelerdir."
...“Yarışlara, değil mi beyefendi?” diye saygılı bir rahatlıkla karşılık verdi sürücü. O pazar çok rağbet gören bir yarışın yapılacağını ancak o zaman hatırladım, Viyana’nın bütün kalburüstü tabakasının bir araya geleceği bir derbiydi bu. Arabaya binerken, ne tuhaf, diye düşündüm, daha birkaç yıl önce böyle bir günü kaçırmam veya unutmam kesinlikle mümkün değildi! [ Ve yaralı birinin her hareket edişinde yarasını hissetmesi gibi, bu unutkanlığım da bana kapılmış olduğum duygusal donukluğu hatırlattı yeniden. ]
Kız çocukları neden diri diri gömülürdü? Ailelerine leke sayıldığı için diri diri gömülüyordu. Meleklere katılsınlar diye diri diri gömülüyordu. Yoksulluk yüzünden…