"Hürriyet kelimesi hiçbir kavim nezdinde gelenek olacak yüce noktasına henüz erişemedi. Birçok hususatta hürriyet sözü lafta mevcuttur, maddeten değil."
"Her yerde ahalinin bu cehaleti o mertebededir ki bilginler her düşündüklerini doğrudan doğruya, söylemekten bile çekinerek sözlerini daima ahalinin düşüncelerinin gidişine uygun düşecek adiliklere benzetmek mecburiyetinde bulunuyorlar."
"İşte bu insanlar akla, yaşanmış bitmiş ya da halen yaşanan dramları getiriyordu. Fakat sahne ışıkları altında, renkli ve boyalı perdelerin arasındaki dramları değil; canlı, sessizlikle yaşanan, acıtan, üzen, sarsan dramlar..."
"Sözün kısası, orada hiç de şiirsel bir yanı olmayan amansız bir yoksulluk egemendir. Tutumlu, öğütülerek un ufak edilmiş yoksulluk... Henüz çamura bulanmamış ama kirlenmiş, lekeli yoksulluk. Yırtıkları, delikleri henüz onarılamayacak derecede büyük değilse de çürüyüp dökülmeye yüz tutmuştur."
"Kurumuş, çürümüş kalplerin mi, içleri boşalmış kafataslarının mı daha korkunç olduğuna kim karar verebilir? Hangisinin insana daha çok dehşet verdiğini kim söyleyebilir?"