Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hafız Hanım

Sabitlenmiş gönderi
Küre-i Arz'ın zerratı adedince "Elhamdülillahi alâ nimeti'l-iman"
Reklam
Hafız Hanım tekrar paylaştı.
İSRAİL TERÖRİSTTİR ! İSRAİL TERÖRİSTTİR ! İSRAİL TERÖRİSTTİR !
Her şeyi olan insan hiçbir şeyi olmayandır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir şiir söyler gibi abdest alıyor görüyor musun? Hangi kafiye uyar buna? Can mı Canan mı, iman mı? Yoksa ah mı, eyvah mı, Allah mı?
Bir düşü yarım bırakmak sevgiliye tek gözle bakmaya benzer.
Reklam
En güzeli Sükût etmek. Lakin bulunmaz Bizde sükûta sabır Kârî. Hele bir yokla sol tarafını, bak ki orada Gönül yok.
Kimi bir avuç toprakta kâinatı görür, kimi kâinata bakar da bir avuç toprak...
"Kimsesiz hiç kimse yok var herkesin bir kimsesi kimsesiz kaldım yetiş ey Kimsesizler kimsesi" (Rûşenî)
Hayat Dediğin hastalık gibi. Ve ben, sen, hepimiz bu hastalığa tutulmuş garipleriz. Hani diyorum bir rüyadan uyanır gibi, hastalığın mahmurluğundan ayılır gibi kaldırsak başımızı ve baksak ki hâlen dahi cennetteyiz. Mesela Tuğba Ağacın dalları altına dalmışız bu uykuya. Başımızı en çok sevdiklerimizin dizlerine yaslamışız, rüyamıza ağlamışız, kâbuslarda yaşlanmışız.
Bu memleketin aklı başında insanları, eli yeten dili tutan, sözü geçen insanları ölmüş müdür ki? Neden hiç ses gelmiyor taşındı değdiği yerlerden? Kimsenin canı yanmıyor mu? Taşı kaldıramıyorsak da başımız kalırsak En azından yerden, kâfi değil mi bu kadarı bile? Görebilsek, durdurabilsek mesela... söndürebilsek ateşi. Yoksa yanacağız, ama hep beraber.
Reklam
Edebi yitirdiğimiz için Aşkı da kaybettik zannediyoruz. Oysa Aşk Hep Aynı yerde duruyor.
Ben sakladım derdimi hep, söyleyecek birini bulamadığımdan.
Kuvvetle umut ediyoruz ki; elbet bir gün zulüm doğduğu yerlerin başına dert olacak ve mazlumlar ufka şükürle bakarak "La galibe illallah" diyecekler.
İslam'ı henüz seçmemiş bir insan; Abdullah b. Uraykıt'ın hicret esnasında Efendimize yardımını hatırlayacaksınız. Peygamberimizi ve sadık dostunu bulan kişiye müşrikler tarafından vaat edilen ödül, iki yakın dosttan alacağı bedelin çok üzerindeydi. Hicret rehberi bu devasa rakamı duyduğu halde yol arkadaşlarını satmamıştı. Bu soylu davranışın, bu samimi duruşun tarihin tüm akışını değiştirdiğini biliyoruz. Müslüman olmayan hicret rehberi Uraykıt'ın neredeyse yüz misli bedele bozmadığı sadakatini hatırlıyoruz. Yüz devenin cazibesi, son peygamberi elçi olarak kabul etmemiş bir nefsi kandırmamışken; o gayri Müslim rehber, çok daha fazlası için yol arkadaşlarını harcamamışken; bizler soğuk bir içecek markasına, daha beyaz çamaşırlar için bir deterjan pahasına, daha kepeksiz saçlar için kimyasal içerikli bir şampuan şişesine her gün satıp duruyoruz kardeşlerimizi. Onlara vefalı olmak bize ne de zor geliyor.
Yankı fanuslarında verdiğimiz tepkiler tekrar kulaklarımıza dönüyorsa Siyonizm'in besicisi olduğumuz gerçeğindendir.
Kudüs ve Filistin coğrafayası bize ümmet olmayı, durduğumuz yeri, bulunmamız gereken mevziiyi, dinimiz hususunda sarsılmaz kararlılığı öğretiyor. Hem de en öğretici yolla, yaşam pahasıyla bize ümmet olmanın inceliklerini gösteriyor. Kardeşlerimiz, imanımızı pelteleşmekten, ümmet duygumuzu uyuşmaktan, direnişimizi sersemleşmekten, duruşumuzu bozulmaktan kurtaran bir mücadele veriyorlar. 21. yüzyılın oratasında bize şehadetin esenliğini duyuran bir mücahede yaşıyorlar ve tüm dünyaya yaşayarak anlatıyorlar.
361 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.