Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yaren

yaren
@Holychats
Cor Cordium
Ah Bran’im…
“Robb adamın cesurca öldüğünü söylüyor; Jon’sa korku içinde öldü diyor,” dedi. “Peki sen ne düşünüyorsun bu konuda?” Diye sordu babası. Bran düşündü. “Bir adam korkusuna rağmen cesur olamaz mi?”
Reklam
“Onu zor ve yaklaşılmaz biri olarak damgalamaya ve onunla hiçbir ilgim kalmamasına tamamen kararlıydım… Ondan iki sözcük duymuştum ve somurtuk kayıtsızlığımın şuna dönüşüverdiğini görmüştüm: Senin için her şeyi çalarım, sen bana dur deyinceye kadar, öğle yemeğine kadar, parmaklarımın derisi kat kat soyuluncaya kadar.”
“Milletlerin tarihinde önemli bir rol oynadığı söylenen kişiler, kaderin onlar için ördüğü ağları çoğu zaman görmezden gelirler. 1314 yılının mart günü, Westminster Şatosu’nda bu uzun konuşmayı yapan iki kişi, olaylar zinciri sonucunda, Fransa ve İngiltere arasında yüz yıldan fazla sürecek bir savaşı başlatacaklarını hayal edemezlerdi.”
İsabelle of England, Robert d’Artois

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
küçük füg
“Bir porsuk çiti düzeni, Gotik ve barbarca, Som Alman. Ölü insanlar çığlık atıyor içinden. Ben hiçbir şeyden suçlu değilim. Porsuk o zaman benim İsa’m Onun kadar işkence görmüyor mu? Bir de sana bak, I. Dünya savaşı sırasında Kaliforniya pastanesinde, Sosisleri götürüyorsun hapur hupur! Onlar renklendiriyor uykumu, Kesik boğazlar gibi kırmızı, hareli Bir sessizlik vardı! Başka bir düzenin büyük sükûneti. Yedi yaşındaydım hiçbir şey bilmiyordum. Dünya vuku buldu. Senin tek bir bacağın vardı, bir de Prusyalı zihnin. (…)”
2 Nisan/1962
“Aslına bakılırsa emekçi insanın gündelik yaşantısında, hayatında eksik olan şeyleri tamamlayacak vakti olmuyor; hatta o, insanlığın gerektirdiği en temel sosyal ilişkileri bile sürdürmeye imkan bulamıyor. Çünkü bunu yapmaya kalkıştığında emeğinin pazardaki değeri düşüyor. Dolayısıyla vakti yalnızca bir makine olmaya el veriyor.”
Reklam
~1859~
“Su, susuzlukta öğretilir o. Kara- geçilen Okyanuslarla, Taşıma- sarsıntıyla- Barış, anlatılan savaşlarıyla- Sevgi, hatırada kalanla- Kuşlar, karla. _______________ Water is taught by thirst. Land- by the Oceans passed. Transport- by throe- Peace, by it’s battles told. Love, by memorial mold- Birds, by the snow.”
“Marienne gerçek hayatın çok uzakta bir yerde olduğu, ve onsuz gerçekleştiği hissine kapılmıştı; yerini öğrenebilecek, bir parçası olabilecek miydi, bilmiyordu.”
“Birkaç dakika oturup düşünmeye ihtiyacım vardı… Düşünmek, diye öğretmişti Rossi, zaman harcamak için değil zaman kazanmak için yapılır.”
Sayfa 126Kitabı okudu
“Söylevini verirken sallanıyor, el kol hareketleri yapıyor, ileri geri yürüyor, yeri titretiyor ve pelerinini savuruyordu. Aşırı güç gösterisi, abartılı jestler Robert d’Artois’nın insanları ikna etmek için kullandığı bir araçtı. Sözcüklerle olduğu kadar kaslarıyla da inandırmaya çalışıyor, görünüşüyle bir bütün olan kaba dili samimi bir inancın kanıtı gibi görünüyordu. Ancak daha yakından bakıldığı zaman, insan kendine tüm bu hareketlerin bir cambazlık, soytarılık gösterisi olup olmadığını soruyordu.”
“Dünyada sadece tek bir şey kötü yürekli bir insana karşı durabilir. O da başka bir insandır. Ayıbımızda yatar şerefimiz. Sadece bizim ruhumuz, kötülüğe açık olan ruhumuz, onu yenmeye muktedirdir.”
Reklam
“Geçmişi inkâr etmek, geleceği inkâr etmektir. İnsan kendi alın yazısını kendi yazamaz: Ya kabul eder, ya inkar eder. Eğer üvez ağacının kökleri derinde değilse, başı göğe ermez.”
Çevik AtmacaKitabı okudu
“Ve eğer güzellik dehşetin ta kendisiyse, o zaman arzu nedir?” Dedi Julian. “Pek çok arzumuz olduğunu sanırız ama aslında tek bir arzumuz vardır, nedir bu?” “Yaşamak” dedi Camilla. “Sonsuza dek yaşamak,” dedi Bunny, çenesini avucunun içine dayamıştı.
Sayfa 54 - Julian, Camilla ve Bunny
Öfke ve keder içinde bağırarak konuştu. “Bugün bizim hayatlarımıza son vermiş olabilirsin ama şunu unutma: Bir gün bizler de seninkine son vereceğiz.”
‘Giovanni Auditore’
1000 yılının üçüncü yılına gelindiğinde dünyanın tamamında, ama özellikle İtalya ve Galya’da, Roma döneminden kalma bazilikaların yerini alan kiliseler yenilenmişti. Tüm Hıristiyan halklar en güzel kiliseye sahip olmak için birbiriyle yarışıyordu. Sanki toprağın kendisi, üzerindeki ihtiyarlığı atıp kiliselerden oluşan beyaz bir mantoyla kaplanmıştı.”
Rodulfus Glaber’in ‘Historiarum Libri’ eserinden bir paragrafKitabı okuyor
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.