Peygamber Efendimizin Ümmi diye isimlendirilmesinin bir nedeni de doğduğu yerin Mekke olmasıydı. Zira Mekke'nin diğer adı ÜmmilKura idi. ÜmmilKura bütün beldelerin şehirlerin anası-anavatanı demekti. İşte ÜmmilKura'ya nispetle Efendimize "Mekkeli" anlamında Nebiyyül Ümmi de denilmiştir.
Hakk'a davet eden Hz Nebi Zişan'a tutunanlar, öyle bir ipe tutunmuşlardır ki asla kopmaz. İki cihan bir araya gelse yine de koparamazlar. Bu nedenle onu tutan helak olmaz.
Muhammed Fevzi Efendi
Peygamberi sevmek, Kur'an ve Sünnette yer alan hükümleri uygulamak, Hz Muhammed'i kendine örnek ve önder kabul etmekle mümkün olur. Peygamberi seven ahirette onunla beraber olur.
Tövbe eden kimse çirkin davranışları güzelleriyle değiştirdiği, Allahtan uzaklaştırıp şeytana yaklaştıran yolları terk ettiği için takdire şayandır. İnsan kötü yolu terk etmekle kalmamalı, kusurlarını telafi etmek için ibadet ve taatle Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmalıdır. Tövbenin belli bir zamanı yoktur. İnsanın ne zaman öleceği belli olmadığı için ilk fırsatta tövbe etmelidir.
İbni Abbas, "İnsan önündekini yalanlamak ister" (Kıyame 5) ayetinin tefsirinde demiştir ki; insan günah işleme devam eder ancak tövbe etmeyi hep erteleyip durur. İlerde tövbe ederim diye kendini avutur. Fakat günün birinde, o günahı işlerken eceli gelir ve tövbe etmeden ölür.
Allah û Teâlâ Kur'an-ı Kerim'inde Hz Muhammed'den başka hiçbir Peygamberin risaletine yemin cümlesiyle başlamamıştır. Bu ise Allah û Teâlâ'nın Resulüne olan tazim ve ikramındandır.
Ahmed ismi, efendimizden önce hiçbir kimseye verilmemiştir. Çünkü ondan daha fazla Allaha şükür ve hamdeden kimse olmamıştır. Geçmiş Peygamberlerin kitaplarında onun ümmeti "hamdedici ümmet" diye yazılmıştır.
Bugün pek bilinmese de Efendimizin isimleri geçmişte büyükler tarafından pek çok kitapta kısmen de olsa anlatılmış, hatta Esma-i Nebiden isimler seçilerek, teberrük amacıyla tablo halinde evlere aşılmıştır.
Hiçbir yaratılmış onun kadar Rabbini anmaya, hamd ve şükretmeye güç yetiremediği için Hamid diye isimlendirildi. Allah (Celle Celaluhu) hamd kapısını ilk önce Nebisi Hz Muhammed Mustafa'ya açtı. Onunla alemlere rahmet saçtı.
Allah, seni kendi bilgisiyle marifetlendirsin, hidayet nuru ihsan etsin, bizi ve seni kendisine itaat edenlerden eylesin. Bizi keremi, ihsanı, cömertliği ile dostlarından eylesin. O, keremi seven Rabb'imizdir.
Cenab-ı Hakk'ın yaratmış olduğu varlıklardan bir tekinin hikmetleriyle kitaplar doldurmak istesek kafi gelmezdi. Ve insan bunları tam manasıyla anlatmaktan aciz kalırdı.