Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yasemin Salih

Yasemin Salih
@J_Mona_roza
Kitap okuyarak insanlarla kavga etmeden konuşabiliyor olmak. .. Kitap okumanın bizi birbirimize dost yaptığını benimsemiş olmanın verdiği hazzı öğrenmiş olmak. Yıllar önce birinin yazdığı hikayede kendi duygularına yer bulmak...
Matematik Öğretmeni
Lisans
Kocaeli
16 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Gözünü binlerin içinde açan, binlerin içinde yetişen biri bu serveti artı Ramaz: istediği her şeye sahip olduğu için, yalnızca bir takım kaprislerin, saçma bir takım heveslerin ardından koşar. Bir işe ortasından başlanmaz; en başından başlanır. Böylece hayatı tanırsın, sonradan kendini sakınacağın insanları tanırsın. Her şeyi kendi üzerinde sınar, tek bir metalin bile ne ağır bedeller ödenerek kazanıldığını yaşayarak öğrenirsin. Adımlarını dikkatli atman, kökezlemeden ilerleye bilmen ancak bu Çileli evreden sonra mümkündür. Sözlerimde hiçbir abartma olmadığına emin olabilirsiniz. Unutmayın: başlayacaksanız, baştan başlayacaksınız ;ortadan değil!” Bir yüz binim olsa hemen zengin olurum!” diyene asla inanmam .Kesinlikle başarısız olur. İşe her zaman en başından, kopeklerle başlamak gerek!
Sayfa 405Kitabı okudu
Reklam
Dünyayı görmek, insanları tanımak bildiğiniz gibi canlı bir kitap, ikinci bir bilim yerine geçer.
Sayfa 374Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnızlığı yüceltdikçe yüceltti, gerçek mutluluğun yalnızlıkta olduğunu ve insana yüce düşünceleri ancak yalnızlığın ilham ettiğini söyledi. Kitaplarını gördükten sonra da, insanı boşluktan kurtaran yıldızlarla dolu bir Kitaplığı olduğu için ev sahibini bir kez daha övdü.
Sayfa 337Kitabı okudu
İnsana dair bir şey bilmenin felsefe bilmekten de, hukuk bilmekten de çok daha önemli olduğunu anladı.
Sayfa 326Kitabı okudu
Reklam
Bu hızlı değişim içinde değişmeden duran tek şey, sanki yalnızca başının üzerindeki gökyüzü, hafif birkaç bulut ve bulutlar arasında kayan aydır.
Sayfa 300Kitabı okudu
Yazar gibi yaşını başını almış, iç disiplinini kurmuş, yalnız yaşamanın zihinsel kuruluna erişmiş bir insana, delikanlılar gibi kendinden geçmenin hiç yakışmayacağı açıktır. Her işin bir yeri, zamanı var. Evet, her şeye karşın romanımıza kahraman olarak Erdem’li bir insan seçilmemiştir. Bunun nedeni de açıklayabilirim. Çünkü bırakalım da şu zavallı Erdem’li insan bir rahat soluk alsın artık. Çünkü olur olmaz herkezin ağzında bir Erdem’li insandır gidiyor. Çünkü adeta bir beygire döndürüldü Erdem’li insan: üzerine binip kıçına sopayı basmayan yazar kalmadı. Çünkü Erdem’li insanın anasından emdiği sütü burnundan getirildi ve onu da artık ne Erdem’in Acie, ne de kemik üzerine gerilmiş bir deriden başka bir beden kaldı. Çünkü Erdem’li insana hep iki yüzlü davranıldı. Çünkü Erdem’li insana hiç saygı duyulmadı. Yeter artık! Zira Alçaklara arabaya koşmada! Öyleyse biz de bizim alçağımızı koşalım arabaya!
Sayfa 272Kitabı okudu
Öyle yanlışlar vardır ki kadınlar bunları hiç kimsede, hiçbir şekilde bağışlamazlar : Bu yanlışları yapan kim olursa olsun, hapı yuttu demektir. Öte yandan, evet, kadınlar bu yönünden erkeklerden daha zayıf, daha güçsüzdürler, ama kimi durumlarda yalnızca erkeklerden değil, dünyadaki her varlıktan daha güçlü olur verdiklerini de unutmamak gerekir.
Sayfa 205Kitabı okudu
Dünyanın neresinde olursa olsun, ister sefil, binbir engelle dolu yoksul bir yaşam sürenler arasında, isterse tekdüze, soğuk, sıkıcı bir yaşam süren yüksek tabaka arasında olsun, hayatta hiç değilse bir kez, insan o ana dek karşılaşmadığı, bilmediği, görmediği , ona ömrü boyunca yaşadığı duygulara hiç benzemeyen duygular yaşatacak bir durumla karşılaşır. Yaşamamızı ilmik ilmek öğren hüzünler arasında bir an için bir sevinç ışıltısı parlayıverir ...
İnsan nasıl böyle küçülebilir , alçalabilir, bayağılaşabilir ? Böylesine değişebilir mi insan? Gerçeğe benzer bir yanı var mı bunun? Evet, hemde çok! Her değişim olabilir insanda, her şeye benzeyebilir insan! Bugünün ateşli delikanlısına Yaşlılık hallerini gösterecek olsanız nasıl da korkuyla yerinden fırlardı! Tatlı gençlik yıllarından, ileri yaşların sert, katı yıllarına giderken tüm insancıl eğilimlerinizi , duygularınızı yanınıza almayı unutmayın, yolda bırakmayın onları, sonra yerlerinden kaldıramazsınız.Hemen ileride sizi beklemekte olan yaşlılık korkunçtur, hiçbir şeyi geri vermez! Mezar bile ondan daha merhametli, daha lütufkardır, “Burada bir insan gömülüdür!” diye yazar çünkü mezarın üzerinde; ama yaşlılığın insanlıktan çıkmış soğuk, duygusuz çizgilerinde okunacak hiçbir şey yoktur.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Ne derler okumak ışıktır , cehaletse karanlık
Ama yeni olan her şey mutlaka iyi olmadığı gibi, eski şeylerin hepsini fırlatıp atmak da gerekmez.
Sayfa 520Kitabı okudu
Oysa Sartre insan Özgürlüğünü bir lanet gibi görüyor ve bizzat böyle yaşıyordu. “İnsan özgürlüğe mahkûmdur.” diye yazmıştı. Mahkumdur, çünkü kendi kendini yaratmış değildir ama yine de özgürdür. Çünkü bir kez dünyaya atıldıktan sonra, yaptığı her şeyden sorumludur.” “Bizi özgür bireyler olarak yaratmasında kimseden istemedik ki…”
Aklımıza geliveren her şeyin, düşüncemizde çakan her şimşeğin dudaklarımızdan döküldüğünü düşün bir! Ya da not defterimizden, masanın çekmecesinden parayı versinler! Dünya, rastlantı eseri buluşlar yanında boğulur gider de o zaman.” seçilim” diye de bir şey olmazdı Sofie
Sayfa 499Kitabı okudu
Yani insan bir şeyi unutmak için ne kadar uğraşırsa bilinçdışında o kadar çok mu düşünür onu?
Sayfa 493Kitabı okudu
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.