"Dünya anlamlı bir şeye dönüşürse pişmanlık duymadan, rahatlıkla ölebilirim ile nasıl olsa dünya anlamsız olduğundan ölsem de fark etmez" şeklindeki iki farklı ruh hali hangi noktada uzlaşırlar acaba?
...
bazıları, gözümüzle gördüğümüz dünya bir an için kararınca, en şiddetli tutkularımızın, sanatın ve dinin kafamızın arkasındaki karanlık oyukta gördüğümüz yansımalar, olduklarını söylerler.
...
Çocukluk zamansız doğan bir ay olunca bir gün; uzak ve yabancı kalınca akıp giden günlere; her şey, herkes yeni bir anlama bürünüyor. Daha kırık, daha hüzünlü.