Dolayısıyla kamp sakinlerinden birisinin kendi sigarasını içtiğini gördüğümüz zaman, devam etme direncine olan inancını kaybettiğini anlardık ve bir kez kaybedilince, yaşama iradesi bir daha kolay kolay kazanılmıyordu."
"Yaşadıklarımız hakkında konuşmayı sevmiyoruz. Onları yaşamış olanların hiçbir açıklamaya ihtiyacı yok. O olayları yaşamayanlar ise ne o zaman hissettiklerimizi ne de şimdi hissettiklerimizi anlayabilir."
"yine de durum buysa, buna nasıl tahammül ediyorlar? her gün pes etmefen, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar?"
"Ah, insanlar birbirleri hakkında en temel şeyleri bile bilmiyorlar. Birbirlerini zerre anlamadan en iyi arkadaş olduklarını sanıyorlar. Yaptıkları hatayı asla anlamadan sürdürüyorlar yaşamlarını ve aralarından biri ölünce ardından konuşma yaparken ağlıyorlar."
"Ama bu teoriler beni insan korkumdan kurtarmadı, bana bir tür neşe katmadılar ya da gözlerimi yemyeşil bir bahar gününde açmış bir adamın umudunu vermediler."