İnsani bilgeliğin iki kutsal sırrı; beklemek ve umut etmek...
Sevgili Kont... bu satırları yüreğimin derinliklerinden süzerek yazıyorum...
Bu kitabı her okuyuşumda aynı ruh hâline bürünüyorum. İçimi tarif edemediğim bir duygu kaplıyor. Canlı canlı bir mezara konup, ölmemişken tekrar dirilmek... birilerine intikam meleği olmak için and içip geri dönmek ve birilerine hiç hesapta yokken mutlu bir hayat sunmak...
Sevgili Kont... Siz harikasınız.
(Mösyö Monte Cristo 'ya pusulam)
Kitabı ilk 2009 yılında okudum. O zamana kadar ve o zamandan sonra severek hatta bayılarak okuduğum hiç bir kitapta Monte Cristo Kontu'nu okuduğum kadar zevk almadım. Bu kitap başka bir şey. İnsanın en derininde sakladığı, herkesten gizlemeye çalıştığı duygularına eşlik edip o duyguları gün yüzüne çıkartıyor...
En en en sevdiğim kitap... herkesin okumasını ve gerçekten içsel olarak okuyup yorumlamasını isterim. Okuyanlara ne mutlu, ve okuyacak olanlara başlayacakları serüven için evlerinin en güzel köşesini seçmelerini tavsiye eder, mutlu okumalar dilerim
Harika bir kitap... çoğu duyguyu yaşadım okurken. Aslında körlük sadece gözlerde değilmiş. Akla, mantığa, kalbe nasıl körlük işler onu da bize göstermiş oldu bu kitap. Bir suç; neden işlenir ve o suçu işlemek bile insanı suçlu yapmaz... 2022 yılında alıp kitaplığımda okumak için bunca zaman beklemiş olmamdan dolayı kendime kızdım. Keşke daha önce okusaydım. Okumuş olan herkese gönül açıklığı diliyorum ve okuyacak olan herkese iyi okumalar...