Yazar Martı Jonathan üzerinden farklılıkların,kısıtlamaların,inanmanın ve özgürlüğün verdiği muhteşem hazzı olağanüstü anlatmış.
Bakış açısı oldukça önemlidir ve bu kitabı okuyan çoğu insan farklı alt metin mesajlarını algılayabilir.Ben baktığım satırlarda ince bir sitem eleştirisi görüyorum.Ustalıkla ele alınmış eleştiriler ve haklı eleştiriler.Malesef üzerimize giydirilmeye çalışılan kalıp libasları bizi mutlu etmiyor.
Toplumda "olması gereken" diye bir kalıp vardır.
Oysa her insanın içinde bir miktar "ne olmasını ya da ne olmayı istiyorum" inancı bulunur.
Evet toplumsal değerler insan için önemlidir ve önemli de olmalıdır.Etik değerler,ahlak gibi toplumsal kavramlara gereken özeni göstermeliyiz.Lakin toplum bize "o kadar yüksekten uçma" dediğinde, "bunu denemek istiyorum" diyebilmeliyiz.
.
Bunun yanı sıra fikirleriniz koca bir topluluktan farklıysa dışlanma olasılığınız yüksektir.İnandığınız değerler için savaşacak gücünüz varsa bu yola çıkarsınız yoksa üzerinizdeki baskıya yenik düşersiniz.Özgürlük naraları da koca bir yalan bence.Yaşadığımız şu çağa bakarsak bedenen herkes özgür gibi görünüyor.Oysa asıl özgür olması gereken fikirlerdir.
.
Fikren özgürce kanat çırpabileceğimiz umut dolu günlere.
Bu kitabı okurken çok gerildim,hatta kitap bittiğinde dişlerimi sıkmaktan dişlerimin acıdığını fark ettim.
.
Üç kadın.Fatoş,Figen ve Aynur'un birbirleriyle bağlantılı acı dolu hikayeleri.Yazar bu kitapta toplumun kanayan yaralarını ele almış.Tecavüz,kadın cinayetleri,istismar..
Kitabın yazarı #feyzaaltun kadın haklarını sonuna kadar savunan medyatik bir avukat.Yazdığı bu kitapta da insanın boğazında bir yumru bırakmayı başarmış.Kitabı bitirene kadar kafanız karışıyor olayları tam anlayamıyorsunuz fakat kitabın sonuna gelince bir boşluğa düşmüş gibi oluyorsunuz.Daha sonra okunan tüm olayları,gerçek hayatta belki de yakınımızdan bir çok kadının yaşadığını bilmek tüylerinizi ürpertiyor.
Kadınlar itilmiş,dışlanmış sınırda değil,yaşamın merkezinde olmalıdırlar.
#sınırdaüçkadın
Hatice Kübra Tongar'ın gençlere hitaben yazdığı ince bir kitap,94 sayfa ,içinde karikatür ve günlük konuşma tarzından oluşuyor eser.
Allah'ın 'yap' dediği her şeyin seni sarıp sarmalayan,iyileştiren ve güzelleştiren sebepleri vardır.Sadece birer sorumluluk olarak baktığımızda içindeki güzellikleri ıskalayacağımız bu emirler bizi değerli ve kıymetli kılar.
Yazar,tesettürü sadece baş örtmek olarak değil,aslında kapsadığı pek çok özelliği ele alarak açıklamış.Aynı zamanda tesettürün sadece kıza değil erkeklere de ait bir emir olduğunun üzerinde durmayı da unutmamış.Ayrıca yazar son sayfalara yakın tesettürü bir de esma'ül hüsna ile ele almış.Buraları tatlış tatlış okudum.Bir ilahiyat ya da din kitabı gibi değil tesettürlü bir abladan genç arkadaşlarına kalan bir yol haritası gibi yolunu bulmanı sağlıyor.Aklındaki sorulara cevap bulmak,tesettürün mahiyetini anlamak,örtünmek isteyip de cesaret edemeyen,özellikle bu yola yeni adım atmış kişilerin istifade edebileceği bir kitap.
#başımınüstündeyerinvar
"Mutluluk güzel bir şey olsaydı,"diye devam ettim,"insanlar hikayelerde mutluluğu anlatırlardı"Fakat mutluluk;bir son demekti."Ve Mutlu Son..."denilerek bitirilirdi hikayeler.