"O anda dudaklarımda bir acılık hissettim, unutulmuşluğun acısını.
Biz niçin yaşardık, ayakkabımızın altından kalkan son tozla rüzgar her şeyimizi yok ettikten sonra? Bir insan otuz yıl, belkide kırk yıl boyunca bu küçük salonda nefes almış, okumuş, düşünmüş, konuşmuştu. Aradan sadece üç, dört yıl geçmesi ve yeni birilerinin gelmesi yeterliydi unutulup gitmesi için...