Kalbimi bıraktığım bir Kristin Hannah kitabı daha Sanırım okuduğum en iyi kitabı
Böylesine sürükleyici, merak uyandırıcı ve heyecan yaratıcı bir romanı nasıl yazmayı başarıyor Hannah bilemiyorum. Son sayfayıda okuyup kapağını kapatınca kitaba sarılıp hüngür hüngür ağladım
Her şeyden önce dostluk, aile ve sevginin önemini vurgulayan duygusal bir roman.
1970'li yıllarda Amerika'da yaşayan Tully ile Kate’in yollarının kesişmesi ve birbirinden çok farklı kişiliklerine, hayatlarına rağmen kurdukları güçlü dostluk anlatılıyor. Tully, hırslı ve özgür ruhlu bir gazeteciyken, Kate ise evine ve ailesine bağlı bir ev hanımı. Farklılıklarına rağmen, iki kadın birbirlerinde benzerlikler buluyor ve güçlü bir bağ kuruyorlar.
Sadece bir dostluk hikayesini değil, aynı zamanda aşk, aile, kayıp ve affetme gibi temaları da ele alıyor Hannah. Roman boyunca, Tully ve Kate'in hayatlarının iniş çıkışlarına tanıklık ediyor, sevinçlerine ve üzüntülerine ortak oluyoruz.
Kitabın en etkileyici yönlerinden biri, Kristin Hannah'ın karakterleri derinlemesine ele alması. Tully ve Kate'in tüm kusurlarına ve zaaflarına rağmen, onları gerçek ve sevecen karakterler olarak hissediyoruz.
Ayrıca kitapta, 1970'li ve 1980'li yılların Amerika'sı da canlı bir şekilde tasvir ediliyor. O dönemin siyasi ve sosyal olayları, romanın arka planında yer alıyor ve hikayeye derinlik katıyor.
Kristin Hannah'ın akıcı ve etkileyici dilini keşfetmek isteyenlere, duygusal romanları sevenlere tavsiyemdir, mutlaka okuyun. Okuduktan sonra uzun süre aklınızda kalacak harika bir roman. Keyifle okumanız dileğiyle