Nasıl bir yer olduğunu bilirsen öteki dünyaya gitmek daha kolay olur.
Sayfa 41
Siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek?
Sayfa 77
İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Sayfa 68
Okur Takip Önerileri
Geçen zaman geçip gitmiştir, gelecek zamansa belirsizdir. Öyleyse hayatından nasibin, bir şu yaşadığın andır.
Sayfa 173
Milli mücadele, İttihatçılara ait siyasi bir iş değildir; dinin ve halifenin savunması için yapılması gereken ve her Müslüman'a farz olan bir cihattır. Çünkü vatansız Müslümanlık olmaz!
Sayfa 101
Müslümanlar gereksiz yere diyalog kopukluğu içerisinde olmasalar, gücümüz daha da artar ve bu büyük gücün sanatı da, edebiyatı da, düşüncesi de o nispette güçlü olur. Komplekslerden arınır.
Sayfa 67
Yalan aşağılık bir şeydi; insanı aşağılara düşüren, bayağılaştıran, şahsiyetsizleştiren bir şeydi..
Sayfa 28
Beklemeyi bilin. Susayınca, acıkınca nasıl anlıyorsak, yazmak anını da anlarız.
Sayfa 68
Acılara mı tutunmalıyım? Yaralarımdan güç mü almalıyım?
Sayfa 51
Gönlümdeki yalnızlık katmer katmer, bir gülün yaprakları misali üst üste yığılıp daha da artmıştı. Bir türlü silkinemiyordum.
Sayfa 32
Acılar ve hatıralar karanlıkla depreşir. Derin bir yaraya sokulan neşter gibidir geceler. Yarayı acıtır ve kanatır.
Sayfa 23
Hüzün bir yana, neşe bir yana, acılar insanda daha kalıcıdır. Acının tortusu daha kalın olur.
Sayfa 19
Hayat, bahusus insan tam bir muamma. Anlatması ve anlaşılması çok güç. Kendisini hakkıyla tanıyan, anlayan kaç insan vardır yeryüzüne? Ve kendine zulmetmeyen; kendisini iç içe zindanlar gerisine kilitlemeyen?..
Sayfa 150
İmamı Azam
Ebu Hanife'ye 'üç güne kadar öleceksin' denseydi, yaptığından daha fazla ibadet yapamazdı. Çünkü boş anı yoktu.
Kuşlar uçun yine, hürriyet sizin
Kendi zincirimin esiriyim ben
Yıldızları bir bir önüme dizin
Koyu karanlıklar geri dönmeden
Sayfa 35
