SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
Sizin hiç babanız öldü mü
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı.
Selam. Bugüne kadar okuduğum en iyi polisiye diyebilirim bu kitap için. Her bir olay her bir nokta ilmek ilmek işlenmiş. Kusursuz bir olay örgüsü, su gibi bir dil ve soluksuz ilerleyen bir olay . Daha ne olsun değil mi?
Kısaca, Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon a, bir gece yarısı, Louvre'un müdürünün ölü bulunduğu haberi gelir. Langdon ve Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci'nin tablosuna götürdüğünü görürler. Büyük usta bu sırrı, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir.
Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli kuruluş Sion Manastırı Derneği'nin bir üyesidir.
Dan Brown'ın kitaplarıyla yeni tanışıyor olmayı dilerdim. İhanet Noktası, Melekler ve Şeytanlar, Da vinci ve Dijital Kale... Bu kitapların hepsi birbirinden iyiydi. Son dönemde çıkardığı kitaplar aynı heyecanı uyandırmıyor maalesef. Şanslısınız, iyi okumalar :)