…. Ama seks ayrım yapmaz. O ‘bir kadın’ ister. İsteklerinde alçakgönüllüdür. Ama aşk her zaman bir seçim yapar. Son derece ayrımcıdır. O, 'bu kadında’ ısrar eder. Başka birinde değil.
Yasalar seni mecburen bir yere bağlıyor olabilir..ama gel gör ki duygularını bir yere bağlayamıyor..
Belediyenin sana attırdığı imza hayatına ve hatta gelirine bir kontrat koydurabilir..mahhalle baskısı ve ahlak değerleri sana roller biçebilir bunlar genel görünür biçimlerdir..
GERÇEK ŞU Kİ : bütün bunlar senin ruhuna bir değer biçmiyor.
Ah, aptal erkekler! Bu kokuşmuş türlerin hepsi böyle işte. Bir kadını elde edene kadar ağız ishali, o kadını elde ettikten sonra da kabız herifin teki olurlar.
Erkekler nankördür Suada. Onlar için boş yere ışıklarımızı harcıyoruz. Gündüz onların yanında yanan bir ışık olduğumuzu göremiyorlar. İlla ki gece yatakta yanıp sönen fosforlu orospuların ışıklarını görecekler.
Hangi dünyada olursa olsun, emirler insanın elini, kolunu, dilini ve gözünü bağlıyordu. Çoğu zaman da vicdanının önüne bir duvar örüyordu.Ancak sadece kalbine hükmedemiyordu insanın. Hiçbir emir, aşka engel olamıyordu.
Bir gün, biri çıkagelir, derdine çare bulamaz belki ama bir gülüşü ve keyif veren sohbetiyle sana güç verir, 'yıkıldım' dediğin anda, elini uzatıp seni ayağa kaldırır.
~~~*~~~
Sevgi için çok uzun cümleler kurmaya, onlarca kelimeler sarf etmeye gerek yoktu. Bazen küçük bir bakış, kalbinin söylemek istediklerini senin yerine anlatabilirdi.
"Aşk unutulacak bir şey değil. Aşk insanın kararlarıyla
gelen ya da giden bir şey değil Zeynep. Aşk, gerçek
anlamda bir zehir. Bir kez içtikten sonra, geriye dönüş
yok."
Yok demek ya da yok olmak neye yarar? Kir,
bulaştığı yerde işlemeye devam eder. Büyür, genişler,
çoğalır. Gün gelir temiz tek bir hücre dahi kalmaz.
İnsan, bilincinin üstüyle ne kadar çabalarsa çaba-
lasın faydasız. Hiçbir şey unutulmaz!