Bekir SÖNMEZ kutuphanecinizbizz
@Kutuphaneciniz_bizz
Ig: kutuphaneciniz_bizz (instagram.com/kutuphaneciniz_...)
Moleküler Biyoloji ve Genetik
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
Kuşadası
89 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Hayat Adil Değil Ki..
Hayat adil değil ki,” dedim. “Bunu anlamam zaman aldı. “Hayat seni hep bir şekilde hayal kırıklığına uğratacak. Birilerini seveceksin ve ne kadar uğraşsan da elinden alıp götürecek onları. Bir şeyler için mücadele edecek ancak başaramayacaksın. Bunu anlamana gerek yok; bir şeyleri değiştirmeye çalışmana da. Sadece senin elinde olmayan şeyleri kabullenmeli ve kendi başının çaresine bakmalısın. Senin görevin bu.”
“İstediğim her şey ile şimdi olmak zorunda olduğum her şey arasında bölünmüştüm.”
“Asla ilk yumruğu atan sen olma. İkinci yumruğu atmak zorunda kalırsan da, karşındaki kişiyi üçüncü yumruğu atamayacak duruma getir.”
Okur Takip Önerileri
“Gençlik, diye düşündü Rin, güzelliğin bir mübalağası. Bir filtredir; kişinin eksikliklerini gizleyebilir, en sıradan özelliklerini bile vurgulayabilir. Ama gençlik olmadan güzellik tehlikedeydi.”
“Uluslar diğerinin inancının kendini günahkar kıldığına inandığında şiddet kaçınılmaz olur.”
Zırlamayı acilen kesmemiz gerektiğine dair kısa bir hatırlatma
“Gözyaşlarının beyhude olduğunu biliyordu. Pişmanlıklar, hayata en baştan başlamasını sağlamazdı ki… İlerlemenin tek yolu vardı, o da azimle devam etmekti.”
İşte seven erkek böyle olur
“Karısı kalbinin bir yarısına çoktandır sahipti. Kendine kalan diğer yarısı da sadece ama sadece onunlayken hissettiği tamamlanmış olma duygusuyla çarpıyordu şimdi.”
“Eğer kadınların büyük çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyorsa toplum otomatik olarak bu şeyle dalga geçmeye başlıyor.”
“Onu değiştirmeye gücünüz yoksa geleceği görmek, değersiz bir yetenektir.”
“Aynaya baktığımda hala kendimi görüyordum. Fakat sanırım mesele buydu, hepimiz öyle aşama aşama, her gün biraz biraz değişiyorduk ki bunu fark etmiyorduk. Su kaynayana kadar suda kalan ve sonunda ölen kurbağa gibi.”
“Bence iki çeşit insan vardı. Biri, içlerinde bir çığlık yükselen ve diğeri de böyle bir çığlığa sahip olmayanlardı. İçlerinde bir çığlık yükselen insanlar çok öfkeli veya çok üzgündüler, çok coşkulu güler, çok küfreder, uyuşturucu kullanır, ve hiçbir zaman uslu durmazlardı. Bazen arabanın pencereleri açıkken avaz avaz şarkı söylerlerdi. İnsanların bununla doğduklarını sanmıyordum. Bence diğer insanlar size yaptıkları ve söyledikleri şeylerle bunu içinize yerleştiriyorlardı ya da siz onların başkalarına yaptıkları ve söyledikleri şeyleri görüyordunuz ve bu sizde yer ediyordu. Bundan kurtulabileceğinizi sanmıyordum. İçinizde yükselen bir çığlık yoksa bunu anlayamazdınız.”
Bir gün ağlayınca karnı doyurulan ve ertesi gün ağlayınca karnı aç bırakılan bir çocuk hayal edin. Bir gün gülümsediğinde öpülme ve sarılmayla karşılanıyor. Ertesi gün ise gülümsemesi görmezden geliniyor. Psikologların “saplantılı veya kaygılı, kararsız bağlanma” dedikleri ve temel bakıcıda, genelde annede görülen şey budur. Bir an sevgi vardır, hemen ertesinde ise küçümseme. Nedensiz yere bol bol ilgi gösterilir, sonra yine nedensiz yere bu ilgi çocuktan geri alınır. Çocuğun anne babanın davranışını tahmin etme ya da etkileme becerisi yoktur. Narsist bir kişi, çocuğu önce sadece kendisinin bir devamı olarak sever, da sadık bir özne olarak. Dolayısıyla narsist bir kişi sadece böyle yapmak kendisine iyi hissettirdiğinde çocuğa bakar.
“Tanrı yakışıklı erkekleri yaratırken meleklerinden birine erkeği onun gözlerinde daha çekici yapmak için ne eklemesi gerektiğini sormuş. Melek edepsiz bir dil kullanarak saygısızlık etmek istememiş, o yüzden sadece “Ona koca bir çubuk verin.”, demiş. Ne yazık ki eklenen parça tersten olmuş ve şimdi bütün yakışıklı erkekler popolarında koca bir sopayla doğuyor.”
IrisKitabı okudu
"Her yerim acıyor," diye mırıldandı.
Elimi omzunda gezdirdim. "Bir sürü çürüğün de olacak. Ama eninde sonunda iyileşeceksin diye tahmin ediyorum."
Bana bakarak sağlam olan güzünü kırptı. "Seni görebiliyorum ve bu kadarı yeterli."
Kestra ve SimonKitabı okudu
Rhysand ve Feyre
"Aklımı başımdan aldın. Tüm o aylar boyunca. Bunu elde ettiğime hâlâ inanasım gelmiyor. Seni elde ettiğime." Boğazım düğümlendi. Aktarmak istediği, paylaşmaya ihtiyaç duyduğu düşünce buydu. "Seni istedim, Dağın Altında bile." dedim usulca. "Bunu oradaki korkunç şartlara bağladım ama o kadın geberdikten sonra, neler hissettiğimi, ne kadar berbat şeyler hissettiğimi kimselere söylemezken, sana anlattım. Sanırım kalbim, ben farkına varmadan çok önce bile, senin bana ait olduğunu biliyordu." Rhys' in gözleri parladı ve yüzünü tekrar göğüslerimin arasına gömüp sırtımı okşadı. "Seni seviyorum," diye fısıldadı. "Hayatımdan, ülkemden, tahtımdan daha fazla."
Sayfa 69 - Rhys ve Feyre arasındaki bir konuşma..Kitabı okudu
