Bekir SÖNMEZ kutuphanecinizbizz
@Kutuphaneciniz_bizz
Ig: kutuphaneciniz_bizz (instagram.com/kutuphaneciniz_...)
Moleküler Biyoloji ve Genetik
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
Kuşadası
89 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Okur Takip Önerileri
Spoilersız Kitap Yorumu
Evet, dediğim gibi vazgeçemiyorum romance okumaktan. Özellikle de seri aralarına sıkıştırınca daha katlanılabilir ve tatlı oluyorlar. Şayet bu kitap da uzun süredir okuduğum; beni baymayan, gereksiz uzatılmamış, hayatta hiçbir derdi olmamasına rağmen saçma bir şekilde bunalım takılan karakterlerin bulunmadığı ilk genç yetişkin aşk kitabı oldu benim için. Uzun bir süredir bu türün monotonluğuna o kadar alışmıştım ki elime bir aşk kitabı alır almaz beklentilerim hemen hemen hepsinde aynı oluyordu. Ama Tuvaldeki Yaralar, daha kısa ve öz bir kitap olmakla birlikte ne istediğini bilen ve hızlı karar verebilen iki ana karakteri içeren bir romance’ti. Yani kısaca bu türün tam zıttı karakterler. Hiçbir zaman kendi kendine “bizim ilişkimiz olmaz, ben onun için çok kötüyüm ya da o benim için çok iyi, bizimkisi imkansız aşk..”tribine girmeyen karakterlerdi ikisi de. Zaten bunu fark edince bi ağzım yerlere düştü. Bilirsiniz, bu türde böyle bir dramın yaşanmaması oldukça ilginç ve nadir bir durum. Karakterlerimiz arasındaki kimya ve çekim güçlüydü, bu çekim gayet sıkmadan okutturan bir yazım diliyle de birleşince ortaya oldukça tatlı ve bir günde bitebilen bir kitap çıkmış. Her şey hızlı olup bitiyor ve bu yüzden belki bir tık kısa bir kitap ama inanın sizi eğlendiren ve okurken zevk veren yönü de bu. Saçma sapan baymaması. 1 puan kırmamın tek sebebi kitaba dark romance demelerine rağmen pek de dark bir yanı yoktu ve bir dark romance’e göre aşırı olaysızdı. Bunlar dışında saçma bulduğum bir detay yok. Öneririm, kafa dağıtmak için boş bir gününüzde açın, okumaya başlayın. İki-üç saate biter. Tam öyle bir kitap.
Tuvaldeki Yaralar
Yani bu Stefan'a ne denir ki? Adam sanatını icra ediyor her zamanki gibi mükkemmel ve çok çok özgün bir konu ve kurgu, mükemmel bir anlatım, mükemmel bir akıcılık...Yazarın her kitabının sonunda can alıcı bir vuruş yapmak gibi bir huyu var ama cidden bu kitabın sonunda canımı aldı neredeyseo kadar duygu yüklü bitti ki... Yani kitabı kapattığınızda suratınızda mutluluk ve üzüntünün aynı zamanda da hafif bir buruk olmanın getirdiği garip bir tebessüm oluyor. Yazarın daha önceki kitaplarında da olduğu gibi yine aşık oldum, yine bayıldım, yine düştüm. Herkese ama herkese önerdiğim ve kesinlikle okumasını şiddetle tavsiye ettiğim bir yazar.
İnstagram Hesabım: 
Bekir SÖNMEZ kutuphanecinizbizz
Açıkçası Stefan Zweig' ın Nisan 2019'da okuduğum Bir Çöküşün Öyküsü kitabını fazla sevememiştim ve üstüne Romeo Ve Juliet'i de okuyup sevmeyince klasiklere saçma sapan ve çok aptalca bir ön yargı oluşturmaya başladım kendi içimde. Ve aralık 2019' da da şu ön yargıyı kaldırmak adına üst üste üç Stefan Zweig okudum ve iyi ki de okumuşumŞimdii ilk olarak yazarın yazım dili, betimlemeleri ve akıcılık zaten bir kusursuzluk abidesiydi. Bu arada betimleme derken mekan veya portre betimlemelerinden bahsetmiyorum. Tabii ki onlar da güzeldi fakat yazarın ruhsal betimlemeleri çok daha ayrı ve özeldi benim için Bir bireyin iç dünyası, psikolojim durumu o kadar iyi özetlenmiş ve okuyucuya o kadar iyi aktarılmış ki şu kısacık elli sayfada bile aşık olunacak sayfa seçmeye zorlandım resmenkesinlikle mükemmel bir başyapıt ve mükemmel bir eser. Eğer siz de biraz eski dönem okumak istiyorsanız veya eski dönem okumayı özlediyseniz kesinlikle okumanız gereken bir yazardan bahsediyoruz. Evet, bugünlük bu kadar dkdmskskHoşçakalın, okur kalın.
Puan:5/5...
İnstagram Hesabım: Bekir SÖNMEZ kutuphanecinizbizz
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
Stefan
Şimdi... Nereden başlasam bilemiyorum. İlk olarak kitap zaten daha ilk sayfasından beri ilgi çekici bir üslupla ve yazım diliyle -yazarın her kitabında olduğu gibi- başladı. Bir klasiğe göre yazım dili biraz hafif fakat verilmesi gereken mesaj veya yapılması gereken ignelemeler gayet dobra ve çarpıcı bir şekilde dile getirilmiş Yazarın her kitabında değişik psikolojik durumları ele alması ve bunu kısacık 70 sayfada okuyucuya aktarması başlı başına bir yetenekken bir de bunu akıcı bir şekilde yapması herhalde yazarın "Ben de buradayım" deme şekli. Tek kelimeyle bayıldığım ve tek solukta okuduğum bir kitaptı. Özellikle kitapta işlenen Amok Koşucusu hastalığı bile tek başına benim kitaba hayran kalmama yeter de artar. Herkese şiddetle tavsiye eder ve öneririrm.instagramda kitap yorumlarımı Bekir SÖNMEZ kutuphanecinizbizz hesabında bulabilirsiniz.
Şimdiiiiii... Nereden başlasam bilmiyorum. Öncelikle herkesin abarttığı kadar mıydı? Hayır. İçinde gerçek aşkı mı okudum? Hayır, aşkı daha iyi hissettiren yazarlar var. Peki alıntılar abartıldığı kadar güzel miydi? Evet, ama bütün kitabın bu tarz sanatsal ve devrik cümlelerle dolu olması biraz saçmaydı. Yani sıradan sohbetler ve selâmlasma cümleleri bile böyleydi. Yani bu biraz abartmıştı. Bunun dışında yazım dili bir klasik için biraz basit kalmıştı. Olaylar çok hızlı gelişti ve olaylardaki duygu bence tam olarak verilememişti. Ama bir tiyatro metni olduğu için bu göz ardı edilebilir. Bunlar dışında çok çok sevdiğim alıntılar vardı. Aşağıda yazacağım. Fakat kitapta en çok hoşuma giden yazarın vermek isteği mesajdı. Düşmanlıktan doğan aşkın sevgiyle ve ölümle düşmanlığı sonlandırması... Yani okunması gerken bir klasik bence yani en azından bütün dünya'nın yana yıkıla bahsettiği Romeo ve Juliet'in ne olduğunu görmüş oluyorsunuz. Bunlar dışında çok da bayıldığım bir kitap değildi. Fakat yine de güzeldi . Okunmasını tavsiye ederim. 
William Shakespeare
SPOILER YOKTUR
Öncellikle sayfamda serinin diğer iki kitabı hakkında yorum yaparken serinin akıcılığın, yazım dilinin, anlatımın ve betimlemelerinin harika olduğunu söylemiştim. Ve bunlar bu kitap içinde geçerli. Ayrıca karakterleri aileniz gibi hissedebileceğiniz bir kitap. Özellikle bu kitapta Malyen, Alina, Zoya, Adrik, Misha, Nikolai, Nadia, Genya ve David'in daha da ön plana çıkarılarak bir grup oluşturulması çok çok özel ve güzel bir şeydi benim için. Onlardan ayrılmaktan nefret ettim ve onları daha şimdiden çok özlüyorum. Serinin bu kitabında diğer kitaplara nazaran çok daha iyi bir giriş yapılmıştı - öbürleri de çok güzeldi ama bu sanki king of begining di yani Serinin ilk iki kitabında ana karakterin çok aptal olduğundan yakınmıştım ama yazar bu kitapta bu olayı tamamen düzeltti ve ana karakter tam istediğim gibi oldu diğer kitapları da çok sevmiştim ama serinin bu kitabının yeri ben de ayrı. Her şey çok özel ve güzeldi. Hele o son!! Ağlamamak için Kendimi zor tuttum. O kadar iyi bir finaldi ki... Bir de sonda Karanlıklar Efendisi'nin yaşamından o küçük kesit de beni benden aldı zaten. Seriye genel olarak aşık oldum ve bu senenin favorilerine ekledim. Kesinlikle ama kesinlikle MÜKEMMEL bir seriydi. Puanım: 5/5... 
Çöküş ve Yükseliş 
Leigh Bardugo #kitap
