"İtiraf ediyorum, kitap okumak kadar eğlenceli bir şey yokmuş! İnsan okumak dışında her şeyden çabucak sıkılıveriyor. Kendime ait bir ev sahibi olduğumda, şöyle muazzam bir kütüphane edinmeyi başaramazsam kahrolurum.
Gurur ve Önyargı/Jane Austen
Ekonomist Juliet Schor'un Overworked American ( Fazla Çalışan Amerikalı) kitabında yazdığı gibi:
Bizler rafah için bedel ödedik. Kapitalizm belki yaşam standartını çarpıcı biçimde artırdı ama bunu çok daha talepkar bir iş hayatı pahasına yaptı. Daha fazla yiyoruz,ama bu kalorileri iş yerinde yakıyoruz. Renkli televizyonlarımız ve kompakt disk çalarlarımız var,ama onlara ofisteki stresli bir günün ardından rahatlamak için ihtiyaç duyuyoruz. Tatil yapıyoruz, ama yıl boyu öyle çok çalışıyoruz ki ,bu tatiller akıl sağlığımızı korumamız için zarurî hale geliyor. Ekonomik ilerlemenin bize sağladıklarından birinin de daha fazla boş vakit olduğu yönündeki geleneksel bilgeliğin doğrulanması zor görünüyor.
Amarika Birleşik Devletleri klasik bir bireyci kültürdür. Diğer tarafta Geleneksel Asya, kolektif olana yoğunlaşma eğilimi gösterir. Örneğin, Pakistan ve Hindistan' da, birçok insan büyük evlerini -mutfağı ortak kullanılan bir dizi daire şeklinde- geniş aileleriyle paylaşır. Tibet ve Nepal' de aileler bir arada yaşar ve erkek kardeşlerin aynı eşi paylaşması -hayatlarının çoğunu evden uzakta geçiren Sherpalar (hamallar) için ekonomik açıdan uygun bir düzenleme- yaygındır. Bazı kolektivist kültürlerde aile duygusu tüm köye ve hatta ulusal "kabile" ye doğru uzanır. Birçok kültürlerarası psikolog, bireycilik-kolektivizm sürekliliğinin aslında kültürün sosyal kalıplarının en belirgin özelliği olduğunu savunurlar.