Hangimiz öfkeden çıldıracakken gülümsemek zorunda kalmadık ki! Bir kadın yaşamak için, ayakta kalmak için ve işini yapmak için ne kadar çok öfke yutuyor, bunu sadece kadınlar bilir.
Fakat hayaller parçalanırsa yaşama devam etmek çetrefilli bir hale gelir; umudunuzu kaybettiğiniz anda -burada gelip geçici umutsuzluklardan değil, daimi bir umutsuzluktan bahsediyoruz.- bir anlamda yaşamayı da bırakmış olursunuz.
"Benim de öyle bir babam olmadı ne yazık ki" dedim soğukkanlılıkla. Ama olsaydı o da benden ona itaat etmemi bekler, gücü ve şefkatiyle benim bireyliğimi ezerdi!