“Ben feminizmin ne olduğunu tam olarak hiçbir zaman anlayamadım. Tek bildiğim şu, beni bir kapı paspasından ayıracak şekilde duygularımı ifade ettiğimde insanlar bana feminist diyor.”
Büyümeyi çok ister ama ya zalim felekle karşılaşırsam diye korkardım büyümekten. Sonunda büyüdüm önce babaanem öldü. Yaşlı sanıyordum onu ne de olsa altmışını geçmişti. Sonra anneannem, gerçi o henüz ellili yaşlardaydı ama onunla daha az beraber olmuştuk. Bizden uzakta yaşardı. Acı teğet geçmişti yani. Henüz yirmili yaşlardaydım ki babam öldü. Bu kez teğet geçmedi ölüm bir parçamı da aldı götürdü. Çoktan unuttuğumu sandığım zalim felek işte o zaman geldi aklıma.
Acılar her zaman insanlar için mutluluklardan daha öğretici olabiliyor. Napolyon Bonapart, İnsanın olgunlaşabilmesi için acılarla yoğrulması gerekir çünkü o acılar hem taş, hem heykeltıraştır, demiş.