Kişiler isteklerine ulaşıncaya dek onları belli etmemeliler. Çünkü ne istedikleri belli olduğunda karşısındaki kişiler onlara istediklerini vermeyecekler.
Bir suçlunun arkasından koşan başarısız bir polis ona "Yasa adına durmanı buyuruyorum" der. Bu pek olmasa da onu durduran, polisin suçluya yasaları anımsatması değildir, suçlunun arkasından koşuşturan polise acılanmasıdır.
Ölümlü cezalandırmaların yeryüzünün bir gereksinimi durumuna geldiğini görüyorum ve gördüklerim bana bunu yapabilecek erkli bir kişi olmadığımı anımsatarak yerindiriyor.
Sağduyulu olmayan insanlara gerçeğin ne olduğunu anlatmak, görmez insanlara renklerin tanımlamasını yapmak kadar çetindir. Burada bir ayrım yok, her ikisi de görmeyen insanlardır.
Kimi insanlar kötülükle sağlanmış bir adaleti onamak olanaklı değildir derler. Buna katılan tarafta değilim, insanları korkutan bir kötülük olmazsa adaletin olması olanaklı olmayandır. Bunu daha iyi anlatabilmek için örneklendirme yapmalıyım. Suça karışmış bir insan kendisini olay yerinde bulmadan önce yargıcın ona vereceği cezayı zihninde canlandırır. Yapılan bu canlandırmada, onun televizyonda gördüğü suçluların aldığı cezalar önemlidir. Bir insan bu suçluların aldığı cezaya bakarak kendisini yüreklendiriyor. Tüze suçlu insanlara yaşamlarını sonlayacak cezalar verecek olursa suça karışmak isteyen insanlar haberlerden bunu görecek ve yaşamlarının o insanların yaşamlarıyla özdeş olmasını istemeyecektir. Adaleti sağlamak insanları korkutmakla olanaklıdır. Semavi dinlerde anlatılan tanrılar bu söyleneni yapıyorlar ve onlar ürküntü vererek insan inancının sahibi oluyorlar. Erkli bir tanrı dahi korku olmasaydı onu takip edecek insanların niceliğinin azınlıkta olacağını biliyordur. Bu zamana değin söylenmiş olanları kısa bir cümleyle anlatmam benden istenirse size şunu söyleyebilirim: İnsanlara korkuyla yüklenti yapılmazsa kuralları bozacaklar ve erinçli bir yaşayış olmayacak.
Tanrıların kendimde bulunmasını istediğim insancıl bir özellikleri var, suskun ve dingin kalabilmeleri. Okunanlar yanlış değiller, onlar kendilerine karşı çıkan bir insan olduğunda dahi suskunluğu korurlar ve olanlara lakayıt kalırlar. İnsancıl bir özellik demiş olmama karşın bunun sahibi olmadığımı söylemekten arlanmıyorum. Olacağım bir zaman geldiğinde tanrısal bir özelliği kendimde bulunduran bir insan olacağım.