Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlı Yalman

Nazlı Yalman
@Litost
Sınıf Öğretmenliği
8 Temmuz 2000
71 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Ben başıma gelen şeylerin toplamı değilim, ben olmayı seçtiğim şeyim.
Reklam
Bu dünyaya ahlaki değer yargılarımızla caka satalım diye gönderilmedik. Ne vasat insanların sözlerini dinlerim, ne de güzellerin işine karışırım. Bir insanin kişiliğini sevmişsem, kendini ifade etmek için hangi yöntemi kullanırsa kullansın hoşuma gider.
Dünyanın en büyük olayları insan zihninde geçer derler, dünyanın en büyük günahları da insan zihninde işlenir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Her şeye inanabilirim, yeter ki inanılmaz olsun."
Sünnet
Sünnet, dini bir uygulama değildir. İslamiyet'te de sünnetin Muhammed'in sünnetli doğduğu tevatüründen çıkarak, zamanla yerleştiği söylenir. Muhammed'in ölümünden 250 yıl sonrasına kadar böyle bir pratiğin olmadığı, artık çok sayıda ilahiyatçının da kabulü. Sünnetin ne kadar anti-İslami bir gelenek olduğunu herkese anlatmaya çalışan İslami gruplar biliyorum. Bu gruplar, Allah'ın erkeği zaten olması gerektiği gibi yarattığını savunuyorlar. Aralarında Sünnetin "şirk" olduğunu iddia edenler dahi var. Sünneti tarih, din, etik ve çocuk hakları açısından sorgulayan bir araştırma kitabı yazarı Kaan Göktaş, gazeteci Damla Çeliktaban'a verdiği röportajda sünnetin tarihçesinin Afrika dinlerine uzandığını, Yahudilerdeki geleneğin ise köle ve mahkum olarak sürülmelerinden kaynaklandığını söylüyor: 'Ana Tanrıçaya kendini adayan erkek rahipler, kendi kendilerini hadım ederek penislerini kurban sunarlardı. Sünnet bu ritüelin modern halidir. Mısır'da köleler ve mahkumlar, bir aşağılama yöntemi olarak Sünnet edilirdi. Musa'nın Mısır'dan çıkardığı insanlar köleler ve mahkumlar olduğu için, hepsi sünnetliydi. Bunu toplumsal bir işaret olarak gördüler ve devam ettirdiler. Bu şekilde de Tevrat'a girdi. Hristiyanlık 'ta yer almadı. İslam'da ise kesinlikle yok.'
Reklam
İnsanı soylu yapan, ruhudur; bu ruha hangi koşulda olursa olsun kaderinin üstüne çıkmak için olasılık tanınmıştır.
6. Mektup
Anlıyorum ki Lucilius, ben yalnız iyiye doğru gitmekle kalmıyorum, gitgide bambaşka bir insan da olmaktayım. Değişmesi gereken bir yanım kalmadı diye bir iddiam yok daha, böyle bir umudum da yok. Derlenip toparlanması, kısılması, kalkındırılması gereken birçok yanım var, olmaz olur mu hiç? Ne var ki, ruhun şimdiye değin görmediği kusurlarını fark etmesi de iyiye dönüştüğünün belli başlı bir delilidir.
Deneyimlediğimiz her şey, algıladığımız her bir görüntü, ses ya da koku, dolaysız bir deneyim olmaktan çok, karanlık bir tiyatroda oynanan elektrokimyasal bir yorumdur.
Hakikatin gerçek yorumcusu cesur tercihler yapabilendir. Çoğunluğun şarkısına eşlik eden değil, kendi şarkısını söyleyebilendir.
Yetişkinler çocuklara benzer, sadece daha büyük hatalara imza atarlar.
Reklam
Sağlam bir ruhu sarsabilecek kadar güçlü bir silah henüz icat edilmemiştir.
İnsanların türlü maceralarını, saraylarda,savaşlarda atıldıkları tehlikeleri, girdikleri zahmetleri ve bunların yol açtığı onca kavgayı, ihtirası, gözü pek ve çoğu zaman sonu kötü biten girişimleri vs. düşündüğümde, şunu fark ettim: İnsanların bütün mutsuzluğu tek bir şeyden kaynaklanır, bir odada sessiz sakin durmayı becerememelerinden. Geçinip gidecek kadar serveti olan bir insan keyifle evinde kalmayı bilse, denizlere açılmaz, kuşatmalara gitmezdi...
Kedi nefreti çoğu kez , mutsuzluğa batmış insanların kendilerine duydukları nefretin, mutsuz olmadığını bildikleri canlılara yönlendirilmiş halidir.
Bazen ölüm korkusuna Panzehir olarak, Yıldızları yerim. Rebecca Elson, "Antidotes to Fear of Death" A Responsibility to Awe
Hayatta öyle büyük şeyler, devasa şeyler yoktur;hayat çok ufak tefek şeylerden ibarettir. Bu yüzden sizde büyük şeylere ilgi duyarsanız, hayatı kaçırmış olursunuz.
227 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.