Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlı Yalman

Nazlı Yalman
@Litost
Sınıf Öğretmenliği
8 Temmuz 2000
71 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Ben kimsenin oyununu oynamam. Ben ancak kendi oyunumu oynar ve kuralları da kendim koyarım.
Reklam
Yapılması gereken ilk şey insanın kendisi olmasıdır, ikincisi ise kim olduğunu bilmesidir. Kendiniz olarak kalın, doğallığınızı koruyun; içinizde akmakta olan bu yaşamın gitgide daha fazla farkında olmaya çalışın. Kalbinizin içinde atan kimdir? Nefesinizin ardındaki kimdir ?
Temiz bir başlangıç yapın: hiçbir inanış, hiçbir dogma ve hiçbir inancın olmadığı temiz bir sayfa açın. O zaman gerçeğin ne olduğunu bulma olasılığınız var. Gerçek ne dinlerde , ne de dinlerin kitaplarında bulunur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...her insanın hayatının iki yüzü var. Her insanın içinde hem ilahi olan, hem şeytani olan var; her insanın içinde hem cennet, hem cehennem ihtimali gizli. Her insanın içinde güzellik çiçekleri büyüyebilir ve çirkinlik bataklıkları oluşabilir. Her insan sürekli bu iki uç arasında gidip gelir. Kişi bu uçlardan herhangi birine erişebilir ama birçok insan sonunda cehennemin kıyısında kalır. Az sayıdaki şanslı insan, içlerinde cennetin büyümesine izin verenlerdir.
Ben dini, yaşam sanatı olarak adlandırıyorum. Gerçek din hayattan vazgeçilmesi değil, hayatın derinliklerine inen bir merdivendir. Gerçek din kişinin hayata sırtını dönmesi değil, gözlerini hayata tamamen açmasıdır. Din hayattan bir kaçış değildir; din hayatı tamamen kucaklamanın adıdır. Hayatla bütünüyle yüz yüze gelmektir.
Reklam
Hayat arayışında hiçbir şey umutsuzluğa kapılacak kadar geç değil.
İnsanların yaşamında da iyi olan her şey, güzel olan her şey ve gerçek olan her şey sadece yaşanabilir, sadece bilinebilir. Kişi o olabilir ama onu tanımlamak, ondan söz etmek çok zordur.
SORU: Seks konusu insanları neden bu kadar rahatsız ediyor ? Neden bu kadar yasak, dokunulmaz bir konu? OSHO: Bunun nedeni basitçe insanların yüzlerce yıldır bastırılmış bir seks hayatı yaşıyor olmaları. Tüm peygamberler, mesihler ve kurtarıcılar onlara seksin günah olduğunu söyledi.
Umut ve umutsuzluğunun bilincine varmış kişi geleceğin değildir artık. Kuraldandır bu. Ama yaratıcısı olduğu evrenden sıyrılmak için çaba harcaması da kuraldandır
İşte yine ağaçlar, sertliklerini biliyorum, işte su, duyuyorum. Otların ve yıldızların bu kokuları, gece, yüreğin rahata erdiği kimi aksamlar ; erkinlerini ve güçlerini duyduğum bu dünyayı nasıl yadsıyabilirim? Gene de bu yeryüzünün tüm bilimi beni bu dünyanın benim olduğuna inandırabilecek hiçbir şey vermeyecek. Onu bana betimliyorsunuz , bana onu sınıflandırmasını öğreniyorsunuz. Yasalarını sayıyorsunuz; ben de bilme susuzluğum içinde bunların doğru olduklarını kabul ediyorum. Mekanizmasını tanıtlıyorsunuz, umudum büyüyor. Sonunda bu sihirli ve karmakarışık evrenin atoma, atomun da elektronik indirgendiğini öğretiyorsunuz bana. Tüm bunlar çok güzel, gerisini de anlatmanızı bekliyorum. Ama siz bana elektronların bir çekirdek çevresinde toplandıkları görünmez bir gezegenler takımından söz ediyorsunuz. Bu dünyayı bana bir imgeyle açıklıyorsunuz. O zaman dönüp dolaşıp şiire geldiğinizi anlıyorum; hiçbir zaman bilemeyeceğim. Buna kızmaya zamanım mı var ?
Reklam
Öyle ya, kim ve ne hakkında "Bunu biliyorum!" diyebilirim ki? İçimdeki bu yüreği duyabiliyorum, var olduğu yargısına varıyorum. Bu dünyaya dokunabiliyorum, onun da var olduğu yargısına varıyorum. Tüm bilgim burada duruyor, gerisi kurmaca. Çünkü varlığından kuşku duymadığım bu "ben"i kavramaya çalıştım mı, onu tanımlamaya, özetlemeye çalıştım mı parmaklarım arasından akıp giden bir su oluveriyor. Bürünenildiği tüm yüzleri bir bir çizebilirim, ona verilmiş olan her şeyi, bu eğitimi, bu kökeni, bu ateşliliği ya da bu susmaları, bu büyüklüğü ya da düşüklüğü de bir bir çizebilirim. Ama yüzlerin toplamı yapılmaz. Benim olan bu yürek bile tanımlanamaz kalacak benim için. (...) Mantıkta olduğu gibi tinbilimde de gerçekler vardır ama gerçek yoktur. Sokrates'in "kendini tanı " sözünün değeri, günah çıkarma yerlerimizin "erdemli ol" sözünün değerini aşmaz. Bir özlemle birlikte, bir bilgisizlik de belirtirler. Büyük konular üzerinde kısır oyunlar bunlar. Yaklaştırma oldukları ölçüde geçerlidirler ancak.
İnsan düşüncesinin bir anlam taşıyabilecek biricik tarihini yazmak gerekseydi, yapılacak şey birbirini kovalayan pişmanlıklarının ve güçsüzlüklerinin tarihini yazmak olurdu.
Coşkunlukla aydınlığa aynı zamanda erişmemizi sağlayacak bir şey varsa, O da açıklıkla içlilik arasında kurulan dengedir. Aynı zamanda hem alabildiğine alçakgönüllü, hem de alabildiğine dokunaklı bir konuda, bilgiç, alışılmış eytişim, sağduyu ile sevecenlikten doğan, daha alçakgönüllü bir düşünce tutumuna bırakmalı yerini, bunu tasarlamak hiç de zor değil.
Zevk aldığı şeyler çay içmekti, çiçeklerle uğraşmaktı; ayrıca şiir okumayı severdi.
Ama insanlar arasında istisnasın, bir tek senden şüphelenmek istemiyorum. Senden şüphelenmemi gerektirmeyecek kadar safsın. Ölmeden önce tek bir kişiye olsun güvenmek isterdim. Sen o tek kişi olabilir misin? Bunu benim için yapar mısın? Dürüstlüğün ta yüreğinden mi?
227 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.