Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ros-a

"Birilerine" şöyle demek isterdim: "Geldiğiniz ülkenin kültürüyle ne kadar yakınlaşırsanız, kendi kültürünüzü de ona o kadar yakınlaştırırsınız."; sonra da "diğerlerine" şunları söylerdim: "Bir göçmen kendi kültürünün saygı gördüğünü ne kadar hissederse, geldiği ülke kültürüne de o kadar açılacaktır."
Reklam
“Hangi halk olursa olsun, geleceğinden çok tarihine hayranlık duyması üzücü bile sayılabilir.”
"Bir insanın kimliği başına buyruk aidiyetlerin birbirine eklenmeleri demek değildir, kimlik bir "yamalı bohça" değildir, gergin bir tuval üzerine çizilen bir desendir; tek bir aidiyete dokunulmaya görsün, sarsılan bütün bir kişilik olacaktır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Cinsiyetimizi belirleyen elbette sosyal çevremiz değil ama bu aidiyetin yönünü belirleyen gene de o; Kabil'de kız doğmakla Oslo'da kız doğmak aynı anlamı taşımıyor, kadınlık aynı biçimde yaşanmıyor, ne de kimliğin başka hiçbir öğesi..."
"Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır, gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır."
Reklam
"Hem de ne düşler! En benzer biçimde karikatürlerini çizecek olsam diyebilirim ki düşlediği dünya, sadece kibar ve cömert, son derece güzel giyinmiş, hanımları nezaketle selamlayan, ırk, dil ve din farklılıklarını ellerinin tersiyle iten, fotoğrafçılığa, uçaklara, sinematografiye çocuklar gibi merak saran insanların yaşadığı bir dünya idi."
"Hayat seni istediği kadar ürkütsün, canını yaksın, en yakınların çirkin maskeler taksınlar... Hayat bu, de kendi kendine, ikinci kez çağrılmayacağın bir oyun, bir zevkler ve acılar oyunu, bir inançlar ve aldatmalar oyunu, bir maskeler oyunu, bir aktör ve gözlemci olarak sonuna kadar oyna, gözlemcilik iyidir, ne zaman istersen bırakabilirsin."
"Herkes ötekilerin duasını sustursun diye kendi tanrısına yakarıyordu."
“Derler ki cennette bile melekler devamlı şarkı söylemez. O yüzden içinden bir şarkı yükseldiğinde onu söyle.”
“Dedemin zamanına dönersek, kendini bok gibi hissettiğinde şöyle düşünürdü, “Hey, bugün berbat bir günümdeyim. N’apalım hayat böyle, ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim.”
Reklam
“İroniktir ama, pozitife, daha iyi olana, en iyiye olan bu takıntı bize sadece durmadan ne olmadığımızı, neye sahip olmadığımızı, ne olabilecekken olmayı başaramadığımızı hatırlatır. Gerçekten mutlu biri aynanın karşısına dikilip de kendine ne kadar mutlu olduğunu söyleyip durmak ihtiyacı duymaz, değil mi? O sadece mutludur.”
“Bütün eylemlerimiz, hatta köprü yapmak bile mutluluğumuza ket vuruyordu.”
"Uykusuz geceler bir besteciye güzel eserler kazandırıyorsa o uykusuzluk güzeldir."
“Ben insanı değil, onun içini yakan ateşi severim” dedirten o “anlaşılmaz, anlatılmaz duygu” ile karşılaştığım için sevinçliyim. Yiğitliğin kaynağı bu duygudur: “Hepimiz,” diye düşünüyordu Rivière, “değerce insan yaşamını aşan bir şey varmış gibi davranıyoruz… Ama nedir bu şey? İşte onu bilmiyorum.” Başka bir yerde de: “Belki de kurtarılması gereken, bizden daha kalıcı bir şey var ve Rivière, belki de insanın bu yanını kurtarmak için çalışıyor işte.”
Andre Gide - Sunuş
“İnsanın mutluluğu özgürlükte değil, bir ödev yüklenmektedir.”
213 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.