"Kuşkusuz aşkımız yerinde duruyordu ; ama yalnızca artık kullanılmaz durumdaydı ; taşınması güç, içimizde bir taş gibi kımıltısız, cinayet ya da mahkumiyet gibi kısırdı. Geleceği olmayan bir sabırdan ve inatçı bir bekleyişten başka bir şey değildi artık. "
Sayfa 185