Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

M.D.

M.D.
@MadeMind
Sıkı Okur
timeo hominem unius libri "not quite my tempo" eksisozluk.com/biri/kelimeleri...
Sabitlenmiş gönderi
Ruh hastası olup da farkında olmadan yaşayanların arasında yaşamaya çalışarak farkında olmadan ruh hastası oluyoruz.
Reklam
Hayyam
Her sabah yeni bir gün doğarken, Bir gün de eksilir ömürden; Her şafak bir hırsız gibidir Elinde bir fenerle gelen.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Botanik
Hava evde oturmaya elverişli değildi...
Dini kitaplar okuyanlar
Kimsenin ne okuyup okumayacağına, en azından burada, karışacak değilim elbet. Ama iletiler kısmında falan, sayfayı yeniledikçe ister istemez önüme düşüyor bi şekilde. said nursi'den, molla bilmem kimden alıntılar gırla. Hayata dair bir şeylerin, neyse artık o şeyler, bu gibi sarıklı cübbelilerden öğrenileceğini düşünmüyorum. Bilmem kaç karısı olan adamdan sevgi sözleri, bilmem kaç çocuğu olandan evladın imtihan olduğu falan gibi zırvalar duymak istemiyorum. Hayata dair merak edilen, yol gösterici olacağına inanılıp aranan o şeylerin de bu gibilerden sadır olabileceğini sanmıyorum zaten. Damdan düşenin halinden damdan düşenin anlayacağı gibi, bu tiplerden de ancak bir dolu kafa karışıklığı kalır elde. Allah sevgisi ise aradığınız, onu içinizde aramalısınız. Hayat yolunda bir tavsiye ise, yaşayandan, çekenden, bedel ödeyenden dinlemek gerekir. Aşkı Mecnun'a mı sorarsınız mesela, yoksa bunlara mı? Edebiyat bunun için var arkadaşlar. Sayısız roman, şiir bunun için yazıldı. Kazancakis'in herhangi bir romanı mesela, bu sakallılardan daha çok şey anlatır size. Kalın kalın, şamua kağıda basılı, ciltli, yaldızlı koca kitaplarla zaman harcayacağınıza naçizane edebiyat okuyun derim. On ciltte anlatılamayan şeyi iki mısrada okursunuz yeri gelir... yunus'un da dediği gibi: "hakikat bir denizdir, şeriattır gemisi Çokları gemiden çıkıp denize dalmadılar." Hakikat denizine dalabilmeniz dileğiyle...
Reklam
Geldi bahar ayları...
Kırlarda böyle baharda böyle ikindi üzeri gökyüzünün aydınlığı bir sevda şarkısı gibi yumuşarken, ağaçların gölgeleri rahat ve serin toprakta başlarken uzamaya, daha genç daha şehvetli daha yeşil yaşarken kuşları, boynuzlu hayvanları ve böcekleriyle otlar, tembel ve bahtiyar sazan balıkları gibi kımıldanırken su birikintileri, bir saadetli hayıflanıştır insan yüreğinde bugünkü dünyada bulunmanın kederi.
Ali Kemal'in linci
Başladılar ölüyü bacağından sürümeye Yokuş aşağı, başı taşlara çarpıp gidiyor. Halkı kızdırmaya gelmez Bir sabreder, iki sabreder; Her ne ise... Böylece dolaştı İzmit şehrini Ali Kemal. Sonra dedim ya Astılar şu köprünün üstündeki dallara ölüsünü. Sonra ölüyü indirdiler Fakat gömleği mi donu mu ne İç çamaşırından bir şey Öteki dalda bir iki ay sallanıp durdu.
552 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.