ey insan, az mı derdin var ki kendine yeni dertler yaratıyorsun. az mı kötü haldesin ki, bir de kendini kötülemeye özeniyorsun. ne diye yeni çirkinlikler yaratmaya çalışıyorsun? içinde ve dışında zaten o kadar çirkinlik var ki! o kadar rahat mısın ki rahatının yarısı sana batıyor? doğanın seni zorladığı bütün yararlı işleri gördün, bitirdin, işsiz güçsüz kaldın da mı başka işler çıkarıyorsun kendine? sen tut, doğanın şaşmaz, hiçbir yerde değişmez yasalarını hor gör, sonra o senin yaptığın, bir taraflı acayip, uygunsuz yasalara uymaya çabala. üstelik bu çabalar ne kadar özel, dar, dayanıksız, gerçeğe aykırı olursa çabaların da o ölçüde artıyor senin. mahalle papazının sana emrettiği gündelik işlere sıkı sıkıya bağlanırsın; doğanın, varoluşun emirleri umrunda değildir. bak, bir düşün bunlar üzerinde: bütün yaşamın böyle geçiyor.
Kendimizi suçladığımız zaman başka hiç kimsenin bizi suçlamaya hakkı yokmuş gibi gelir. Kişiyi günahtan arındıran itirafın kendisidir, günah çıkartan papaz değil.
Dorian Gray'in Portresi / Oscar Wilde
Tom Robbins'in postmodernizm'i kendi silahıyla vurduğu masalsı romanlarından bir diğeri. Kurgusu gerçek araştırmalara mitlere bilimsel verilere ve efsane betimlemelere dayanmakta. Masalsı bir anlatımın etrafını saran bir takım gerçek verilerden esinlenilmiş. Tom Robbins'in muzip anlatım tekniği, lirik konu seçimleri, her biri birbirinden şahsına
İnceleme bölümümün açılışını en az 2 kez okunması gerektiğini düşündüğüm akademik bir dille yazılmış olmasının yanı sıra mitlere, efsanelere, gerçeklere, keşiflere, bol bol edebi eserlere, betimlemeler ve enfes alt metinlere sahip, Mephisto'dan Frankenstein'a Proust'tan Prometheus'a uzanan ve daha nice örneklerle kuvvetlendirilmiş bir başyapıt ile yapıyorum. 'Yasak bilgi'nin yasaklı arayışında bir başucu rehberi. Şiddetle tavsiye..