Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meryem Göktaş

Meryem Göktaş
@Martijonathanl
7 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
176 syf.
·
Puan vermedi
Bento'nun Eskiz Defteri
Bento'nun Eskiz DefteriJohn Berger
8.6/10 · 147 okunma
Reklam
Tiranlıkların tümünde zulüm kurumsallaşmış olarak mevcuttur. Bir tiranlığı bir başkasıyla karşılaştırmak bu açıdan anlamsızdır, zira bir noktadan sonra çekilen acıları karşılaştırmak mümkün değildir. Tiranlıklar kendi başlarına zalim olmakla kalmaz, aynı zamanda zulme örnek teşkil ettikleri için zulüm kapasitesini artırır; zulüm altıdankilerinse giderek umarsızlaşmasına yol açar.
Sayfa 83 - MetisKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat konumlarının kurumsal sınırlara ulaşması, bu durumların (en geniş anlamda) kurumlara bağımlılığından kaynaklanıyor: Özgürleşen bireyler, emek piyasasına bağımlı oluyor ve bu yüzden eğitime, tüketime, refah devletinin düzenlemelerine ve desteğine, trafik planlamasına, tüketim mallarına, ayrıca tıbbi, pedagojik danışma ve bakımdaki imkanlara ve modalara bağımlı hale geliyor. Tüm bunlar bireysek durumların kurumlara bağımlı kontrol yapısına sahip olduğunu gösteriyor. Bireyselleşme piyasaya, hukuka, eğitime vs. bağımlı toplumsallaşmanın en ileri biçimi oluyor.
Sayfa 198 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Ged, ne kaybetmişti ne de kazanmıştı, ama kendi ölümünün gölgesini, kendi ismiyle adlandırarak, kendisini bütünlemişti; tam bir insan olmuştu: Tüm kişiliğinin bilincinde olan, kendisinden başka hiç bir güç tarafından kullanılamayacak veya ele geçirilemeyecek, o yüzden de hayatını hayattan yana yaşayacak, hiç bir zaman yıkım, acı, nefret ve karanlığın hizmetine girmeyecek bir insan.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Leviathan
LeviathanThomas Hobbes
8.2/10 · 947 okunma
Ona yanıt vermedim. Tek yaptığım, kalkıp pencereye gitmek ve dışarıya bakmak oldu. Birdenbire kendimi felaket yapayalnız hissetmiştim. İçimden neredeyse ölmek geçti.
Sayfa 50 - ykyKitabı okudu
Demokrasinin öznesi bir kişi, ihtiyaçlarının, çıkarlarının ve inançlarının bütün zenginliğiyle "insan" değildir. Demokrasinin öznesi, tıpkı psikanalizin öncesi gibi, bütün tikel içeriklerini çıkardıktan sonra ulaştığımız bütün o soyutluğu, boş noktasallığı ile Kartezyen özneden başka bir şey değildir. Başka bir deyişle, bir kalıntı olarak boş bir noktadan ya da düşünümsel, refleksif bir kendine göndermeden ibaret olan cogito'yu üretmiş Kartezyen radikal şüphe prosedürü ile, bütün demokrat beyanların "ırkına, cinsiyetine, dinine, servetine, toplumsal statüsüne bakılmaksızın bütün insanlar" şeklindeki mukaddimesi arasında yapısal bir benzeşlik vardır.
Sayfa 217Kitabı okudu
İnsanların bir arada yaşaması ancak tek tek her bireyden daha güçlü bir çoğunluğun bir araya gelmesi ve tek tek her bireyin karşısına bir bütün olarak çıkması ile mümkün olur. Bu topluluğun gücü, "kaba kuvvet" olarak damgalanan bireyin gücü karşısına "hak" olarak çıkar.
Sayfa 53 - MetisKitabı okudu
"Bir şeymiş gibi yaparak", "sanki bir şeymişiz gibi davranarak" öznelerarası simgesel ağda belli bir yer ediniriz ve gerçek konumumuzu da bu dışsal yer tanımlar. Eğer derinlerimizde bir yerlerde "aslında öyle olmadığımızı" düşünür, "oynadığımız toplumsal role" karşı içeriden bir mesafe koyarsak kendimizi iki kere aldatmış oluruz. Nihai aldanma, toplumsal görünüşün aldatıcı olduğu düşüncesidir, çünkü toplumsal-simgesel gerceklikte şeyler son tahlilde tam da neymiş gibi yapıyorlarsa odurlar.
Sayfa 105 - MetisKitabı okudu
63 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.