Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı?
Victor Hugo
Kitapla ilgili incelememe ipucu vermeden, yalnızca Fransa'nın bu muhteşem kurgu dehası yazarı Alexandre Dumas'ın dünya edebiyatının altın raflarına, böylesi ölümsüz bir başyapıt yarattığı için övgülere layık sanatı hakkında bende bıraktığı derin izlenimler ve yaşadığım yoğun duygulardan söz etmek istiyorum.
İkinci cildinin son
“Onca acı çektikten sonra, sadece ölmekle kalmayıp kaderin onlara verdiği tüm mutluluk umutlarının yıkıntıları üzerine, Tanrı’nın verdiği tüm umutların kalıntıları üzerine yeni bir yaşam inşa eden insanlar vardır.”