Bir kelebeğin insanlara çok doğal görünmesine karşın, doğanın onu o denli uyumlu yaratabilmek için belki de düşlenemeyecek nitelikte zorlukları göğüslemişliği.
Uyku, niçin böyle bir oyun oynuyor, niçin eli kanlı katillerle masumları, suçlularla mazlumların yüzünü aynı biçime sokuyor, hepsini sakinleştiriyor, hepsine dingin bir ifade takıyor?
Zaten hayat da uyum ve uyumsuzluklar arasında gidip gelen bir salıncak değil miydi? Önemli olan sevgi, kalıcı olan aşktı. Aşk en paslı kilidi bile açacak güçteydi.
Aşk her şeye muktedirdi.
İçine baktım bir şiir... ‘Sen öl ki o yaşasın’ diyordu şiirde. Kızdım, hep bizden ölüm isterler. Hiç yaşamaktan söz eden yoktur. Ben öleceğim de o yaşayacak ha?