Herkes öncelikle kendi evrim programından sorumludur. Kendi gelişimini tamamlamamış ve sorunlar içinde yüzen birinin başkalarını kurtarmaya çalışması komik ve gereksizdir.
Sayfa 33Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bilgi düzeyinizi artırdıkça ve olaylar ile kişilere takılı kalmadıkça, üstbilinç hallerine geçmeyi başardıkça bu acı adı verilen sert enerji dalgalarını daha iyi kullanabilecek, hatta bu durumdan daha da evrimleşmiş ve kârlı çıkmayı öğreneceksiniz. Yoksa takık kalır ve kişileri, olayları, mekânları suçlamaya devam ederseniz bu zengin deneyimleri ve ruhsal açıdan sıçrama şansını kaybeder, deneyim tekrarları arasında gücünüzü gittikçe tüketir ve uyuşturucu ilaçlardan medet umar duruma gelirsiniz. O ilaçlar da sizi kökten iyileştiremeyebilir. Gereken cevapları siz bulamazsanız, gereken yorumları siz çıkaramazsanız zavallı uyuşturucular veya kimyasal ilaçlar nereye kadar sizi götürebilir? Onlar nereye kadar size doğal ve gerçek bir mutluluk sağlayabilir?
Sayfa 31Kitabı okudu
Geyikli Gece
Ne iyiydik ne kötüydük
Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
Başta ve sonda ayrı olduğumuzdandı.
Sayfa 21Kitabı okudu
melinoe tekrar paylaştı.
Bir içki evinin kapısına oturduğumda,
Ben ki Tanrıça İştar'ım,
Fahişeyim, anayım, eşim, tanrıçayım,
Hayat denilenim,
Siz bana Ölüm deseniz bile.
Yasa denilenim,
Siz bana Kuraldışı deseniz de.
Aradığınız, benim
Ve bulduğunuz.
Dört bir yana saçtınız beni
Ve şimdi parçalarımı topluyorsunuz.
Sayfa 204 - Can Yayınları
Bedenimin bütün bölümlerini sevgili kapladı
Benden kalan bir ad... Ondan ötesi, hep o!
Sayfa 58Kitabı okudu
Aşkın sarhoş etti beni.
Ellerimi çırpmaya koyuldum, sarhoşum.
Kendimden geçmişim, ne bilirim yaptığımı?
Koruktum, üzüm oldum şimdi.
Artık kendimi ekşi yüzlü gösteremem ki.
Halk "Böyle olmamak gerek" diyor.
Böyle değildim ki ben de; beni o böyle yaptı.
Sayfa 52Kitabı okudu
Eski Mısır'da, Assuan civarındayken, eski Mısır'dan kalma bir mezarı ziyaret etmiştim, mezar kısa bir süre önce açılmıştı. Giriş kapısının arkasında, sazlardan örülü küçük bir sepetin içinde, yeni doğmuş bir bebeğin paçavralara sarılı kurumuş cesedi duruyordu. Belli ki, işçilerden birinin karısı ölen bebeğini soylu kişinin mezarına alelacele bırakıvermişti; böylece soylu kişi yeni bir başlangıç için güney kayığına bindiğinde, bebeği de onun selametinden payını alacaktı, çünkü tanrısal lütfün ulaşabileceği bir yerde gömülüydü.
Sayfa 71Kitabı okudu
Kitle içinde insan bir sorumluluk duymadığı gibi korku da duymaz.
Sayfa 61Kitabı okudu