Mel

Mel

Mel

, 2022 okuma hedefini güncelledi.
Didem madak, Orhan Pamuk, Sabahattin Ali şiirleri ve kalan eserleri, Felsefi kitaplar/Albert camus, Harry Potter serisi, Deniz gezmiş siyasi kitapları, Cemal Süreya, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Tezer özlü
2022 OKUMA HEDEFİ
3/18 kitap - %17 tamamlandı
3 kitap okudu
18 kitap
702 sayfa
0 inceleme
6 alıntı
Reklam
567 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday
8.5/10 · 27,2bin okunma
Dünyadan kopuyordum, doğduğumda annemden koptuğum gibi. Ama bu sefer, ben kesiyordum aramızdaki bağı!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oysa hayat her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi...
Eğer bir insan babasının hıçkırıklarını umursamazsa hiçbir şeyi umursamıyor demektir. Yani Kinyas tek başına Kinyas olmadı aslında. Birkaç sponsoru vardı arkasında. Çekirdek ailesi, boktan geceler...
Reklam
131221
Ah canım sevgilim kuru toprağın dikenli kaktüsü olarak büyümüşsün sen. Sevgiyi öğrenmemişsin ama biliyorsun ne olduğunu. Elbette biliyorsun, her şeyi biliyorsun sen. Bilgiyle donatılmışsın ama hiç hissetmemişsin. Çiçek açmamışsın dikenlerinin arasından hiç. Ya da bana açmıyorsun bi türlü, canımı acıtıyor sana olan sevgim bir de senin dikenlerin. Şimdi ben sana öğretmek istesem sevgiyi, ki çok severim öğretmeyi de ama senin bildiğin gibi ezbere şeyleri saydırmak değildir bu öğreti. Daha uzun sürer, daha zordur inan. İşte sen reddedersin, bilgilerinle boğarsın beni susturursun yine, kaçarsın, itersin beni. Hiç tatmamış ve şimdi de korkup kaçıyor gibisin. Kaçma. Yakalayamam, koşamam peşinden sürekli, yorulurum bi anda. Elimi kanatan uçurtmamın peşinden koşmayı da çok severdim seni sevdiğim gibi ama yorulup bıraktım onu da. Bırakınca uçurtmayı kanayan ellerim arasından o da yolunu kaybeder parçalanırdı bir çatıda. Sen onun gibi de olmazsın özgür sanarsın kendini, ben yokken daha bi rahat olursun, yalnızken daha mutlu olursun sen. Çünkü kalabalıkken hiç sevilmemişsin yalnız kalmışsın yine. Değer vermeyi ögretmişler sana bir, bir de değer vermenin yettiğini. Güzel çiçeğim sandığından daha az şey biliyorsun bu hayatta, bırak da öğreteyim, dikenlerin kanatmasın beni, yapma böyle.
Hepsini isterdim. Ama istemenin yetmediğini çok erken anladım. Hiçbir şeyin yetmediğini!
Kan ve gözyaşı
Kalemtıraş. Jilet. Kan. Ellerim titriyor. Dur sadece dur. Bu sefer değil. Aylar sonra tekrar değil. Sustur zihnini, duyma. Şarkı sadece şarkı. "Dostumdu Frankenstein..." Frankenstein öldü. Kan akıyor, kolumdan süzülüyor öylece damla damla özgürlüğüne kavuşuyor, nefes alıyor kendince. Hissetmiyorum, hayır duygularım ölmedi. Keşke ölse ama hayır hissetmiyorum şu an acısını. Sadece parçalanan bilekleriminkini. Diğerleri üstüme geliyor. Kaçıyorum, düşüyorum, kalkıyorum, kaçıyorum, düşüyorum, gömülüyorum... Kan, akıyor.
Hiçbir zaman tatlarından zevk almamıştım içkilerin. Sadece aklımı dinlendiriyordum ama artık işe yaramıyordu.
Uğultu
Kafamdan yüzlerce düşünce geçiyor. Ve bunları cümlelere sığdıramıyorum. Kendim de sığamıyorum bu hayata. Bulutların öfkeyle yeryüzünü taşlaması gibi düşünceler de zihnime dolu yağdırıyor ve ben çıkan seslerin uğultusundan insanları duyamıyorum. 5 yaşındayken küçük fanusumun içindeki deniz kabuğunu dinlerdim heyecanla. O fanus kırıldı ama ben hala o sesi dinliyorum. Bozuk plak gibi dönüp duruyor o uğultu beynimin içinde hiç durmadan. Duyamıyorum kendimi, insanları. Sessizleştikçe etraf daha da artıyor kafamdaki gürültü. Müzik. Müzik dinlemeliyim şu an. Hemen.
Reklam
Yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya. Ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum.
Yalnızlık kurşun geçirmez. Dostluk, aşk, aile geçirmez. Hiçbir şey geçirmez. Dışarıdan sokmadığı gibi içeriden de çıkartmaz. Cerahat yapar. Antibiyotiğini de kendinde besler. Yeter ki nerede olduğu bulunsun...
Çok başka
Okyanus nasıl çağırırsa intiharları kendine senin dudakların da benim dudaklarıma öylesine seslenirdi. Kaybolurdum. Kendimi kaybeder, tekrar bulurdum. Senle öpüştükten sonra yediğim içtiğim hiç bi şeyin tadı olmazdı aynı. Sevgilim, seninle öpüşmek yanardağın içine atlamaktı ve ben lavlarla yüzmeyi öğrenmiştim. Ruhum bulutlara kavuşan bi küldü ve artık özgürdü. Ani bi ısınma yaşardı dudaklarım senle öpüşünce ve oysaki senin dudakların da her zaman soğuk olurdu ellerin gibi. Beni ısıtan başka bi şeydi, çok başka.
233 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.