Artık ürün yetiştiği ve hasat edildiği zaman, hiç kimse sıcak bir toprak parçasını eline alıp onu parmaklarının arasından aşağı akıtamayacaktı. Kimse ne tohuma elini sürecekti, ne de büyüsün diye hırsla başında bekleyecekti. İnsanlar yetiştirmedikleri şeyleri yiyeceklerdi. Ekmekle aralarında bir ilişki kalmayacaktı. Toprak, demirin altında eziliyor ve demirin altında yavaş yavaş ölüyordu. Çünkü toprak ne seviliyor ne lanetleniyordu; artık ona me dua eden ne de küfreden vardı.
Sanıyor musun ki sevdiklerimiz ölünce bizi gerçekten de terk ederler? Zora düştüğümüzde onları her zamankinden de berrak bir şekilde hatırlamadığımızı mı sanıyorsun?