Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Ender KORKMAZ

M. Ender KORKMAZ
@Mender_K
Şantiye gezgini
Mak. Müh.
Y. Lisans
Adana-İzmir
7 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Gülüşünde şeb-i aruz.
Gülüşünde şeb-i aruz. Gözlerinde güneşin ışıltısı. Sen güneş ben arz. Dönen yıldızlar gibi. Semazen misali, Semah misali. Farz-ı misal senle ben gibi Gönülden gönüle kopmaz bağlı Sahifelerimde yazılıyor sevgi Yıldız tozuyla ruhumun satırlarına
Reklam
Bir başıma
Kokun misk-i amber Tenin ateş bedende Karanlık, ıssız bir kış gecesinde Kimliklerini yitirmiş birer siluet Bir efsane anlatılan ninni gibi kulaklarımıza Atlantis'ten kalma bir miras Bir efsanenin efsanesi dillerde dolaşan Katıksız kalmışlık gecenin ayazında Atına atlayıp giderken beyaz atlılar Biçareliğe isyan ederken yalnızlığımla Başbaşa, bir başıma
Söz yok
Yok ki söyleyecek tek bir şey Şu hayat denilen gailede Bakarken gözlerinin ferine Söz yok atışları var kalplerin Söz yok biz varız hazirunda

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yedi veren
Ölmez otu açmış çiçek Rengi solmaz her dem Yalnızlığıma yoldaş olmuş Kokusu bir bende gizli Ruhumun orta yerinde Issız steplerimin ortasında Yedi veren misali ölürüm her dem Yeniden doğuşlarla dönüşlerim Her dem ayrı renk, ayrı kokuyla Ben kayıplarda, sen yüreğimin orta yerinde Yalnızlığımın hüzünlü tarifi sen...
Denemler Haiku'su
1 Şiirler gönül hasadı Vuslattır muradı Gül goncası devası 2 Yürek atışının kendisidir kafiye Salına salına daldım uykuya
Reklam
Hasad-ı Sevda
Oluruna erdirip bekleyişin hüznünü Açtırıp rengarenk kır çiçeklerini Hazanda taze bahar ayının Günleri tek tek sayıp Vuslat yazının sıcaklığında kavruluruz Hasat ederiz sevda bağını elbet
Dervişim Yoldayım
Serde dolanır durur bulut Süzülmüş gönül ovasıda özlemin pusu Dağı taşı olmuş sus pus Hüznüm kuzgun hırçınlığı Uzanan yollar dolmuş hınca hınç Vuslatın umudu ile dolanır Ufukta beklenen gün doğumu Bir şakayık tınısı eşiğinde Şavkı vururken ovalarıma Gözlerinin ilk ışıltıları Yürek devam eder yürüyüşüne Sana doğu dervişin sabrı ile
Kendime (Doğum günüm)
Hep aklımın köşesinde Yürekte hüzün sıcaklığında Bir günün getirdiği Ardından her anın nefes alışları Hayat bir döngü geri gelen Sevindiren zamanlarda dostluklarla Yaz sıcağı serinleten yaşantılarla Gelişine bir yaş daha Yalnızlığımın renkli kutup ışıkları gibi Dostluklara kalkan kadehlerde İyikiler eşliğinde nice yaşlar olsun hep
Oğluma
Oysa daha dündü sanki Gelişin için yapılan hazırlıkların tatlı telaşı Şimdi gelinmiş yetişkinliğin son adımına Adı gibi karakterin Sanrıların ötesinde, gerçekliğin üstünde Yüreğinde karanlıklara yer vermeden Başın dik, aklın serin, yüreğin çetin olsun Yürüdüğün yollar ise dikensiz Düşlerinin gerçekleşti günlerin olsun Can oğlum hep güzel yaşların olsun
BOŞLUK HİSSİYATI
İçimde bir his boşluk gibi Yalnızlık akademisinin baş öğreticisi Elde kalem yazar sensizliğimi Mürekkebi yanlışlığımın irini toplanmış yüreğimdeki Vakti dindirmenin şimdi vuslatı İnci kolye yapar gibi zarif boynuna Gözlerimde perde hayalin, siluetin Yutkunurken sensizliğin sessizliğini
Reklam
Sükut-u Figan
Mutluluklar dilerim birlikte Sözlerin dansına eşlik edelim Kainatın harmonik müziği fonda Her nefes alışında ve de verişinde Uçarcasına köşe bucak evreni kanatsız Mıknatısın iki kutbu gibi çekilirken içten içe Söz sükut eder gönül figan Sensizliğin sessizliği ile
Kuantik
Yoklukta tahayyül ederdim Yürek dolusu sohbetleri düşleyerek Bir yapboz kolyenin parçaları gibi bütünleyen Fiziksel varlığın hissedişindeki kuantum dolanıklığı misali Uzaklıkta ve bihaber düşlemlerde sadece sarmaş dolaş Hiçlik içindeki varoluş Varoluş içindeki hiçlik gibi Maddeye dönüşmek için anti maddesini bekleyen enerji hüzmesi gibi Milyon ışık yılı öncesinden tanışırmışcasına Beklercesine teamüden vuslatı Tezahür edişleri tanımsız, tarifsiz hissedişlerle Umut edilen bir sıçrayışla Karanlık tarafını aydınlatan ay ışığında huzur bulmak Sesinin tınısında bütün olmak evrensel oluşlarda
Gönül gözüm
Adı deniz gibi engin Yüreğinde ince sızı ışıltıları Yüzünde yaşanmışlığın ustalığı Zihinlerde sıcak ve aşkın sohbetleri Gözler kapalı gönüller yan yana eller temasta Evrende köşe bucak seyyah Bir Küçük Prens hikayesi sonu olmayan Dinlemek ve anlatmak taze söylenceleri Dil bilmez, kulak işitmez Gözün ardında yürünen yollar Ucu gönül dağının zirvesi Sen anlat masalların cancağazım Ben dinlerim huşu ile Yüreklerdeki yarelere ilaç misali
Değişen bir şey yok şu hayatta
Değişen bir şey yok şu hayatta Gönül köşkünde minberin boş hala Kitap okumak zevk vermiyor mesela Senin yüreğinin satırlarını okumak kadar Mürşide hacet yok mecnun yüreğimde Yetiyordu içimdeki ışığın yol gösteren aydınlığı İsa, Musa, Muhammed bir deniz feneri belki Lakin ışıklarının kesişimi bir kör karanlık Gönül meydanımda düşmüyor hüzmesi Gecenin karanlığında tutulmuş ay gibi ışıksız Nafile çalıyor davulları şamanların Gitmiyor karanlık ruhun, esareti her köşemde Değişen bir şey yok şu hayatta kısaca Gidişinle arkanda bıraktığın boşluğun garip sancısı Gözler karanlıkta olmuş kör Tenim okumakta kokunun kalan Dilsiz çığlığımdaki feryadın son hecelerini
Vuslat'a...
Gönül terennüm eyler Kulak duymaz, yürek dinler Gurbeti katlanır kılan ise Vuslat ateşi umutla yanan yürekte
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.