Geceleri hafif esen rüzgarın yüzüne vuruşunu hiss etmek, yine aynı rüzgarın sokaktaki su birikintisi üzerindeki yürüyüşünü seyr etmek, plastik torbaların rüzgarla dans edişine şahit olmak, güneşi yenmiş ayın mağrur bakışını görmek, kalabalıktan arınmış sokağın sanki yalnız sana ait olduğu hissine kapılmak bu hızlı yaşadığımız dünyada farkına varamadığımız güzellikler.
Bazen bulutların üzerinde olurum, bazen de yerin dibini boylarım. Zaten hayat da bu değil midir? Bazen gökte Tanrılarla bir sofrada oturursun, bazen de şeytanın bir tas sıcak çorbasını içersin.