Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.
Eğer sevmek istersen bir kadını;
Duruşunu seveceksin en önce,
hayata kafa tutuşunu seveceksin.
Gülüşlerini seveceksin mesela...
Farklı oluşunu,
Kim demiş kadının az konuşanı,
az yiyeni, az gezeni makuldü diye...!
“… Tanrı bizlere ömür verdiği sürece ana olarak kalacağız ve sizler ne denli büyük devrimciler olursanız olun, saygısızlık yapmaya kalkıştığınız anda donunuzu sıyırıp bir güzel kötek atmak hakkımızdır.”