Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demlendirici Krem

Zalimlerin kolları kendi erişilmez isteklerine göre çok kısadır.
Sayfa 14 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sanat üzerine
Sanat hakkında çok önemli bir husus: Güzellik nedir? Güzellik bizim sevdiğimizdir. Onu güzel oluğu için sevmiyorum. Ben onu sevdiğim için o güzel. Asıl problem şudur: O neden seviliyor? Biz neden seviyoruz? Bir şeyi güzel olduğu için sevdiğimizi söylemek, tıpkı hava hoş olduğu için nefes aldığımızı söylemek gibidir. Havayı hoş buluruz, çünkü nefes almak zorundayız. Ve benzer şekilde sevmek zorunda olduğumuz için güzelliği keyfederiz. Manevi güzelliği hiç göremeyen bir kimse ise, en azından fiziksel güzelliği görür ve onu sever.
Sanatı, estetik duygusundan yoksun yetkililer ve insanlar yargılıyor. Goethe? Shakespeare? Onların adını taşıyan her şey iyi olmak zorundadır ve bu yüzden insanlar aptal ve başarısızda güzeli bulmak için on se bat les flancs (elinden gelenin en iyisini yapıyor). Böylece zevk tamamen yoldan çıkıyor. Ama bütün bu büyük yetenekler -Goethe'ler, Shakespeare'ler, Beethoven'ler, Michelangelo'lar- çok güzel eserlerin yanı sıra yalnızca sıradan değil, aynı zamanda itici eserler de ürettiler. Sıradan sanatçılar sıradan kalitede eserler üretirler; ama asla çok kötü bir şey üretmezler. Ama tanınmış§ dâhiler ya gerçekten büyük eserler üretir ya da mutlak anlamda süprüntüler: Shakespeare, Goethe, Beethoven, Bach vs. ( ... )

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sanat Üzerne
Sanat eğer sanat ise ve bir maksadı varsa, ana maksadı insanın ruhunun hakikatini ifade etmek ve yansıtmak; basit sözlerle dile getirilemeyecek sırlan ifade etmektir. Sanatın kaynağı budur. Sanat sanatçının kendi ruhunun sırlarına odaklandığı bir mikroskoptur ve insanlara herkeste ortak olan bu sırlan gösterir. ( ... )
Sanat üzerine
Sanat hakkındaki makale, bir sanatçının bin işgününe mal olan bir tablo için insanların kırk bin işgünü fiyatı ödemeleri, bir opera ya da roman için çok daha fazlasını ödemeleri konusunun tartışılmasıyla başlıyor. Ve bazı insanlar bu eserlerin mükemmel olduğunu söylerken, diğerleri hiç de iyi olmadığını savunuyor. Bu konuda tartışmasız bir kriter yok. Ama su, gıda ya da iyi ameller konusunda böyle bir anlaşmazlık yok. Bunun nedeni ne? ( ... )
Reklam
Andryuşa ve Mişa yine köydeler. Yine aynı umutsuzluk havası var. Ve mutsuzum. Bunun tek nedeni var: Yüksek bir ahlak talep ediliyor. Bu ahlak namına, onun altındaki her şey reddediliyor. Ama bu ahlaka da uyulmuyor. On beş yıl önce mallarımın büyük bir kısmını terk etmeyi ve dört odada yaşamayı teklif ettim. O zaman ideali bulabileceklerdi. Şimdi ideal namına hiçbir şeyleri yok. Yalnızca annelerinin önerdiğini görüyorlar - comme il faut. Eleştiriye dayanamıyorlar ve benim eleştirim onların gözünde bir eğlence. Bundan memnun oluyorlar. Geriye kalan tek şey zevk. Zevk için yaşıyorlar. İdealsiz -çok az hırslı, hatta bencil bir ideal bile olsa- yaşamak imkansızdır.
Yalnızca bir tür sanat var ve o da gittikçe artan masum, herkese açık ve ortak bir mutluluktan oluşuyor -insanın iyiliği.
Aklın bizi sapkınlığa götüreceğini, ona güvenmememiz gerektiğini, aklın gurur demek olduğunu söylemek; tıpkı bir maden ocağında bir lamba ile çalışan işçinin, eğer lambanın ışığı ona rehberlik ederse kaybolacağını, onun ışığına güvenmemesi gerektiğini, onun bir gurur olduğunu söylemekle aynıdır. Peki eğer o lambadan başka ışık kaynağı yoksa, neye güvenecek? Aklımın, Tanrı'nın aklı ile karşılaştırıldığında son derece sınırlı ve zayıf olduğunu ve her şeyi idrak edemeyeceğimi biliyorum. Ama yine de akıl akıldır ve benim tek kılavuzumdur ve Tanrı tarafından verilmiş O'nun gibi bir kılavuzdur. Bir madencinin lambası güneş olmasa bile, yine de bir ışıktır ve güneş gibi bir ışıktır ve güneşten kaynaklanan bir ışıktır.
Sayfa 512 - DergahKitabı okudu
Gençlik yıllarımı ve kadınlarla olan ilişkilerimi anımsadım. Eğer bir kimse kendisini zihinsel faaliyetlerden ve insanlarla serbestçe ilişki kurmaktan yoksun bırakmak istiyorsa, benim eskiden yaptığımı yapmalı: Et yemeli, kahve, çay ve şarap içmeli, çalışmamalı ama jimnastik yapmalı ve tutkuları uyandıran kitaplar okumalı. Bütün gençliğim boyunca aşırı yemlenmiş vahşi bir tay gibiydim. Şimdi anımsayınca tuhaf geliyor.
Sayfa 511 - DergahKitabı okudu
Sanat üzerine
İnsanlar şimdi sanat teorisini saplantı haline getirdiler. Birisi güzelliği ideal olarak önerirken, diğeri yararlılık, üçüncüsü ise oyun olarak sunuyor. Bütün kargaşa, insanların idealin devrini tamamlamış ve ideal olmaktan çıkmış olduğunu görmek istememelerinden kaynaklanıyor. Aynı şey yararlılık ve güzellik için de geçerli. Sanat olması gerekeni, insanların ulaşmak için çaba göstermesi gerekeni, insanlara en büyük iyiliği kazandıranı betimleme yeteneğidir. Bu ancak imgelerle betimlenebilir. İnsanoğlu şimdiden bu tür iki ideali tüketti ve §imdi üçüncüsünü yaşıyor. Birincisi yararlılıktı: Yararlı olan her §ey bir sanat eseri idi veya öyle değerlendiriliyordu. Sonra güzel geldi. Şimdi ise ideal iyi, ahlakidir. Kargaşa insanların modası geçmiş olanı yeniden ideal yapmak istemesinden kaynaklanmaktadır. Bu tıpkı büyüklerin oyuncaklarla ya da tahta atlarla oynamasını istemek gibidir. Bunun açıkça ve özlü bir biçimde söylenmesi gerekiyor.
Reklam
Tekrar düşündüm: Tipi bozulmuş, tek bacağı eksik köpek Vaksa'yı gördüm. Onu kovalamak istedim; ama sonra utandım. O hasta, aptal ve tipi bozuk. Bu yüzden insanlar onu kovalamak istiyor. Güzellik cezbeder, çirkinlik ise iter. Peki bunun anlamı ne? Bunun anlamı kişinin güzelliğin peşinde koşup, çirkinlikten uzak durması mıdır? Hayır! Bunun anlamı, insanın sonucu itibariyle güzel olanı araması ve sonucu itibariyle çirkin olandan uzak durmasıdır: İyilik peşinde koşmak; bütün yaratıklara ve insanlara yardım ve hizmet etmeye çalışmak ve diğer yaratıklara ve insanlara zarar veren şeylerden uzak durmaktır. Ye bunun sonucu güzellik olacaktır. Eğer bütün insanlar iyi olsaydı, her şey güzel olacaktı. Çirkinlik günahın bir işareti, güzellik ise günahsızlığın göstergesidir. Tabiata ve çocuklara bakın! Bu yüzden güzelliği sanatın gayesi yapmak yanlıştır.
Sayfa 509 - DergahKitabı okudu
Evlilik Üzerine
Romanlar baş kahraman ile kızın evlenmesiyle sona erer. Halbuki evlenmeleriyle başlamalı ve boşanmalarıyla, yani özgürleşmeleriyle sona ermeli. Aksi insanların yaşamını bu tarzda betimlemek ve anlatımı evlilikte bırakmak; tıpkı bir kişinin seyahatini anlatırken betimlemeyi tam kişinin soyguncuların eline düştüğü noktada bırakmak gibidir.
Sayfa 506 - DergahKitabı okudu
şunları düşündüm: Bunlar bazı önemsiz şeylerdi: karı ile koca arasındaki uyumun korunması için; eğer dünya görüşleri birbirine uymuyorsa, daha az düşünenin daha çok düşünene öncelik vermesi gerekir. Sonya'ya öncelik vermekten ne kadar mutlu olurdum. Ama bu bir kazın yumurta haline geri dönmesi kadar güç. Onun bana öncelik vermesi gerekiyor; ama o bunu istemiyor. Onda anlayış, tevazu ve sevgi yok.
Sayfa 505 - DergahKitabı okudu
A Perplexed Philosopher'ı tekrar okudum. Mükemmel. Toprak sahibi olmanın günahını yine çok şiddetli bir biçimde hissettim. Şaşırtıcı olan insanların bunu görmemesi. Bu konuda yazmak ne kadar da gerekli!
Sayfa 505 - DergahKitabı okudu
Tanrı'nın nazarı altında yaşadığımı sürekli anımsıyorum; ama hayatım inandırıcı değil. Tamamen bir hileden ibaret. Keşke saf olsaydı.
Sayfa 504 - DergahKitabı okudu
517 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.