Uçurtmalarımı bağladım saçlarımın uçlarına.
Göz kapaklarıma gömdüm bakışlarımı, ağladım nefesimin tıkandığı noktada.
Karanlığımın bir mavi ışıltı tarafından bölünmesi ile uyandı zihnim.
Gözümü açtığımda ilk gördüğüm maviye, ruhumu vermiştim.
Korkularımı yüklediğim uçurtmalarımı özgür bırakmak için kestim saçlarımı. Mavilerin arasında hayallere dönüştüler usulca.
Sonsuz bir gökkuşağının başlangıç noktasında, maviler hakkında efsaneler dinledim.
Bazen küçük bir çocuğun gözleriyle tanıdım onu, bazen ise gözyaşımın tuzlu etkisiyle.
Diğer renklere karıştırmak istediğim de oldu ama,
Hiçbir renk yakışmadı maviye.
Ölümün bir araya getirdiği sözlerin tahribatını temizledim zihnimden.
Tüm vücudumu kaplayan suyun içinde çırpınmadan bekledi bedenim,
Ruhum mavilerin arasında dans ederken, usulca ölümü bekledim.
Bir yanım daha yükseklerde, yıldızlara maviyi anlatmak isterken,
Diğer yanım en dipte, mavilerin arasında ölmeyi diledi.
//– Mavi'den