Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Maşite

Gerçek aşk acısı varlığımızın en temel noktasına yerlesir, bizi en zayıf noktamızdan sımsıkı yakalar ve diğer bütün acılara derinden bağlanarak bútün gövdemize ve hayatımıza hiç durdurulamayacak bir sekilde yayılır. Eğer umutsuzca aşıksak, baba kaybından en sıradan talihsizliğe, mesela anahtarımızı kaybetmeye kadar her sey, diğer bütun acılar, dertler ve huzursuzluklar, her an yeniden kabarmaya hazır olan bu asıl ıstırabımızın tetikleyicisi olur.
Reklam
Toprak için, para için, gurur için, kibir için, bazen zevk için alınıyordu canlar ve Allah'tan ödünç alınmıș canı yağmaladığını fark etmeyen insanlık, aldığı her can ile Yaradan' a saldrıdaydı.Çünkü can sadece Allah'ındı.
Bir canın diğerine duyduğu, Allah’ın canına duyulan saygı, sevgi ve sahip çıkma değil miydi İslam.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşayan her cana karşı sevgi üretmek Yaradan'ın insana en kutsal emanetiydi..
...neydi bu insanların hayvanlara olan nefretinin kaynağı? Bir insanın kalbinde nasıl olur da azıcık can sevgisi olmazdı? Hissettiği fark edişin ağırlığı ile gözleri sulanmıştı, sildi gözlerini. Sevgisizlik resmen bir hastalıktı, henüz tıp dünyasında adı konmamış, insanlığı bozan, yıpratan, dünyayı cehenneme dönüştüren bir hastalıktı ve belki de bulaşıcıydı.
Reklam
Tecrübe, zalim bir öğretmendir; önce imtihan eder, sonra öğretir.
- Niye din söz konusu olduğunda saldırmak öğretilmişti ? Sanki Müslümanlığın kanıtı en kavgacı şekilde İslam naraları atmaktı, diye düşündüğü anda, Derviş " İslam naraları atmak Müslümanlığın kanıtı değildir, çünkü anlayıştır İslam," dedi. " O gereksiz, kavgacı naralar İslam’ı gerçekten yaşamayanlarca atılır... İslamı yaşarsın, etrafında ki herkese örnek olacak bir zarafet ve kudretle yaşarsın...Ve İslam’ı yaşayabilmek için önce insan olmak gerektiğini anlamak lazım." dedi.
Düşündüklerini söylemeye alışık olmayınca düşünmeyi de unutuyor insan.
Allah'ın canıydı hayvanlar, bedenlenmiş yaşamın en iyi niyetli varlıklarıydılar.
...ama bilginin değerinin, çoğunluğun bilmesine bağlı olduğunu hayat ona öğretmişti.
Reklam
Kabul edilmesi en zor gerçekle yüzleşmek insanı sükunete boğardı.
Bir Sünni militan , Şii ailelerin gittiği bir pazar yerine havaya uçurmak üzere bomba yüklü bir kamyonun direksiyonuna geçince ve bu katil bazı fanatik vaizler tarafından "direnişçi" "kahraman" ve "şehit" olarak adlandırılınca, başkalarını suçlamak artık hiçbir işe yaramaz ,asıl vicdan muhasebesi yapması gereken Arap âlemidir. Neyin savaşını vermektedir ? Hâlâ hangi değerleri savunmaktadır? Inançlarına nasıl bir anlam yüklemektedir?
Ümmü Suleym : - "Bencileyin bir Müslüman için biriktirilen değil, yüreklerde taşınan önemlidir."
' Her kimsesizin bir kimsesi olduğunu anlamıştı. Çünkü Allah yetim ve öksüz iken de kendisinin sahibi idi.
78 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.