Gerçek aşk acısı varlığımızın en temel noktasına yerlesir, bizi en zayıf noktamızdan sımsıkı yakalar ve diğer bütün acılara derinden bağlanarak bútün gövdemize ve hayatımıza hiç durdurulamayacak bir sekilde yayılır. Eğer umutsuzca aşıksak, baba kaybından en sıradan talihsizliğe, mesela
anahtarımızı kaybetmeye kadar her sey, diğer bütun acılar, dertler ve huzursuzluklar, her an yeniden kabarmaya hazır olan bu asıl ıstırabımızın tetikleyicisi olur.