"Dogmalar sadece uzun uygarlık yolunun başında ebedi görünür. Başlangıçta Tanrı'yı Öfkeli Baba, sonra Çoban, sonra da yarattıklarına tutkun olan bir Sanatçı olarak hayal ettiler; dolayısıyla insan sırasıyla terbiyeli bir çocuk, söz dinleyen bir koyun, son olarak da büyülenmiş bir seyirci rolü oynamak zorunda kaldı. Ama Tanrı'nın dünyayı, yarattıkları sabahtan akşama önünde eğilsin diye yarattığını düşünmek; Tanrı'nın insanları, onları Bu Dünya'yı beğenmeyip Öte Dünya için yatırım yaparcasına O'nu sevsinler, ve sanki O, dinmeyen alkışlar ve hayranlık dolu sözler karşılığında tekrar sahneye çıkan bir virtüöz misali, asıl numarasını ölüm perdesinin inmesine saklıyormuş gibi kendisine dua etsinler diye yarattığını düşünmek çocukçadır".