Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Münevver Çağlayan

Tam karşımda ardına kadar açık pencereden rıhtımda çiçek satan kadınların gülüşleri duyuluyordu. Pencerenin kenarında, şirin, sarı renkli ve küçücük bir çiçek gün ışığına doymuş hâlde taş çatlağının üstünde rüzgârla dans ediyordu. Her şey bu kadar güzelken o korkunç son nasıl çıkabilirdi ki?
Reklam
Vücudum hücrede zincirlere bağlı, ruhum gerçeğe esir hâlde. Korkunç, merhametsiz, dinmez bir gerçek! Artık aklımda sadece tek düşünce, tek gerçek var: İdam Mahkûmu!
İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dün sabaha karşı kendimle konuştum Ben hep kendime çıkan bir yokuştum Yokuşun başında bir düşman vardı Onu vurmaya gittim Kendimle vuruştum
Bir zamanlar ben de başka türlü düşünüyordum; her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat artık dünyada bir tek şeye inanıyorum: O da tecrübe.
Reklam
Bastığı yerin ayaklarının altında sıkı durduğunu hissedememek, hemen yola çıkılacakmış kadar eğreti bir hayat yaşamak ne azaplı şeydi?
Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var.
''O gelmez artık!'' dedi. ''Nereden biliyorsun?'' dedim. ''Gidişinden belliydi!'' dedi.
Bir felakete sükun ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Sadece diğerine karşı görevi yok ki insanın, kendine karşı da var, devlete karşı da, bilime karşı da var…
Reklam
Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla
Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz.
Evet, sorumluluğun da bir sınırı var… insanın artık daha fazlasını yapamadığı bir yer
Ah aşk! dedi Esmeralda, sesi titriyor, gözleri ışıldıyordu. İki sevgilinin bir bedende bir araya gelmesi. Bir melekte bütünleşen bir erkek ve bir kadın. Cennetin ta kendisi!
511 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.