Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Güzeller

İstabul İşgal altındayken...
Dâvacıym! Polisler anlatyorlar babama: Dâva edilemezmiş. Çünkü kamyon, ingiliz işgal ordusunun kamyonuymuş. şoför de bir Yunanlı... Bunlar sonra sonra düşündükçe anlıyorum ki, İstanbul yabancı çizmesi altındaymış.
Reklam
Murat Güzeller
@Muratguzeller·Bir kitabı okumaya başladı
Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
Böyle Gelmiş Böyle GitmezAziz Nesin
9.4/10 · 586 okunma
mektuplaşan kişiler var mı ?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
64 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Hastalar Risalesi
Hastalar RisalesiBediüzzaman Said Nursî
9.7/10 · 2.090 okunma
Geçmiş sıkıntılı yüz günün şimdi sürurlu yüz gün hükmündedir. On-ları düşünüp şekva etme, onlara bakıp şükret. Gelecek günler ise madem daha gelmemişler. Rabb’in olan Rahmanu’r-Rahîm’in rahmetine itimat edip dövülmeden ağlama, hiçten korkma, ademe vücud rengi verme. Bu saati düşün, sendeki sabır kuvveti bu saate kâfi gelir. Divane bir kumandan gibi yapma ki sol cenah düşman kuvveti, onun sağ cenahına iltihak edip ona taze bir kuvvet olduğu halde, sol cenahındaki düşmanın sağ cenahı daha gelmediği vakitte, o tutar, merkez kuvvetini sağa sola dağıtıp merkezi zayıf bırakıp, düşman edna bir kuvvet ile merkezi harap eder.
Reklam
Çünkü geçmiş her bir gün, musibet ise zahmeti gitmiş, rahatı kalmış; elemi gitmiş, zevalindeki lezzet kalmış; sıkıntısı geçmiş, sevabı kalmış. Bundan şekva değil belki mütelezzizane şükretmek lâzım gelir. Onlara küsmek değil, bilakis muhabbet etmek gerektir.
Manevi Hastalıklara farklı bir bakış açısı
Evet, günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. O günah istiğfar ile çabuk imha edilmezse kurt değil belki küçük bir manevî yılan olarak kalbi ısırıyor.
Demek meşakkat ve çalışmakla, ömrün lezzetini ve hayatın kıymetini anlıyor. İstirahat ve sıhhat ise, ömrü acılaştırıyor ki, geçmesini arzu ediyor.
Evet Allah'ı tanımayanın dünya dolusu bela başında vardır. Allah'ı tanıyanın dünyası nurla ve manevî sürurla doludur.
Ey tahammülsüz hasta! İnsan bu dünyaya keyif sürmek ve lezzet almak için gelmediğine, mütemadiyen gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemadiyen zeval ve firakta yuvarlanması şahittir
Reklam
Ey lüzumsuz merak eden hasta! Sen, hastalığın ağırlığından merak ediyorsun. O merakın, senin hastalığını ağırlaştırır. Hastalığın hafifleşmesini istersen merak etmemeye çalış. Yani hastalığın faydalarını, sevabını ve çabuk geçeceğini düşün, merakı kaldır, hastalığın kökünü kes.
Bu kadar salaklaştırılmaya çalışılan bir ülkede bilgi en büyük tehlikeydi.
Başkalarının senin hayatını bu kadar etkilemesi sadece senin kontrolsüz zavallılığını gösterir
Çünkü asıl doğum, karakterin kendini fark etmesiyle başlar, rahimden çıkmakla değil.
“Sevdiğim herkes gidiyor. Hep geride ben kalıyorum”
272 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.