Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gül güzeli

Gül güzeli
@MuzikliZilli
Lisans
Boğaz kenarı
7 Aralık
396 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Her ne kadar mükemmelliği bekleyen aşırı derece de eleştirel bir iç ses nedeni ile kendinizi reddetmeyi ogrenseniz de başkalarının tepkilerini önemsemeden gerçek benliğimizi gerçek duygu ve düşüncelerinizi geri alabilirsiniz . Kendinizi ifade etme ve kendi adiniza harekete gecme ozgurlugunu talep edebilirsiniz. Kendinize sefkat gosterme hatta duygusal olarak olgunlasmamis bir anne yahut baba ya sahip olmaktan dolay kaybettiginiz seyler icin acı cekme ozgurlugune sahipsiniz. Birinci göreviniz kendiniz ile ilgilenmektir.
Reklam
Eski ilişkilere yeni yol
Hiçbir beklentiye girmeden anne babanızı olduğu gibi kabul ediyorsunuz. Bazen anne babalar bu tür dürüst ve tarafsız davranış karşısında daha duygusal bir şekilde ilişki kurarak karşılık verirler. Bu durum çelişkili görünmesine rağmen onlardan degismelerini istemeye son verdiğiniz de kendilerini size daha fazla açabilirler. Siz güçlü durduğunuz da , artık onaylanmaya ihtiyacınız olmadığını gördüklerin de kendilerini daha rahat hissedebilirler. Anne babanızın ilgisini çekmeye çalışmaktan vazgeçtiğiniz de duygusal yoğunluk onların daha fazla açıklığı hoş karsilayabilecekleri bir noktaya kadar gider.
olgunlasma
Olgunlasma farkindaliginda önemli olan kendinizi ifade etmek ve sonrasini akışa bırakmaktir. Eğer ailem beni sevseydi beni anlardı bakış açısı bırakmak önemlidir , bağımsız bir yetiskin olarak onların anlayışına ihtiyaç duymadan da yaşayabilirsin. Belki ebevylerinizle istediğiniz gibi bir ilişkiye sahip olamazsınız ama en azından sizi memnun edecek şekilde onlarla iletişim kurabilirsiniz. Hissettiniz her şeyi kibar bi şekilde dile getirebilirsiniz ve hiçbir bahane göstermeden farklı olmayı tercih edebilirsiniz. Önemli olan ailenizi değiştirmeye çalışmak değil kendinize dürüst olmaktır . Sizi hiç anlamayanlar da sizi sevebilme ihtimalleri her zaman vardır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dur
Ayağa kalk ve dur tamamen dur. Ve sadece olanın içinde kal. Çevrendeki seslerin ve görüntülerin farkına var. İçinde ne gibi duygular yukseliyor olabilir . Bi kaç saniye yeter, kendini hareketsiz olmak için zorlamana gerek yoktur.
Reklam
1) Yürürken veya otururken nefes ver dikkatini nefes vermende olsun ağzından veya burnundan yavaş yavaş bütün nefesini ver. Derinden nefes ver, ne kadar hava boşaltan bilirsen boşalt. Ne kadar uzun sürerse o kadar derine gidersin.nefes verme yavaş alma hızlı olmali 2) koş ,dans et bacaklarindaki zırhı dök. 3) gece yatağa giderken giysilerini çıkarırken zırhını da çıkardığını hayal et.
Affetmek kelimesi şimdi sokak satıcılarınin tezgâhlarında pazarlanıyor çünkü doğru anlatılamadı. Bu yüzden de öfke uyandırdı.
Belki onca güzel yönünüz bu ilişkide ortaya çıkmadı ama hâlâ sizinle birlikteler. Bazen güzel olan şeyler işe yaramayabilir, durumu kurtaramayabilir. Ancak yok olmazlar ve başka bir hikâye için sıra beklerler. Hatirlayın o insani yönlerinizi. Bakın bakalım hangileri var sizde. Şefkatinizi, ilginizi, yardımseverliğinizi, insanlar mutlu edisinizi, sadakatinizi, özsaygınızı, kendinize sahip çıkışınızı, ağlayabilmenizi gülebilmenizi, başarılarınızı başarısızlık karşısında yenilmeyişinizi, kilo verebilmenizi, kilo alınca bedeninizden vazgeçmeyişinizi, sevebilmeyi, sevdirebilmeyi, yaraları sarabilmenizi...
Terk edilmiş ya da ayrılmak zorunda kalmış kişinin kendine güveni zedelenmiştir. Yenilmişlik duygusu, başarısızlık hissi hakimdir. Çevresinden gelen, "Yine mi olmadi" soruları yaşadığı ezilmişlik hissini artırır ve kişi çareyi kendine saldırarak rahatlamakta bulur. Hayır! Asla ve asla kendinize saldırmayın. Kötü söz söyleyip bir de siz incitmeyin kendinizi. Bu kelimeleri hak etmiyorsunuz çünkü. Haksızlık etmeyin.
Yokluk yası...
Bu yola çıkmak çok zordur, hepimiz biliriz. Kim yaşamadı ki? Ötekinin yokluğunu inkâr ederek, döneceğine dair türlü tuhaf hikâyeler oluşturarak, sevdiğimiz kişinin buraya eninde sonunda erişeceğine yani doğru yolu bulacağına dair umut besleriz. Sonuçta insanın en kolay ikna edebileceği kişi kendisidir.
Reklam
Bağımlılık
Bağımlılık aslında dış dünyada hissedilen mevcut kontrolsüzlük duygusu ile başa çıkamama ve onu başka bir nesneye ya da kişiye yönlendirerek "kontrol ediyorum” yanılsamasına kapılarak geçici rahatlama duyma durumudur. ***************** Genel bir kontrolsüzlük hissini özelde tek bir şeye indirger ve onunla uğraşarak, onun için sevinerek, acı çekerek, üzülerek,ellerinde tutmuş gibi hissederler.Kontrol nesnesini kapsüle ederler. Kontrol edememe fikri büyük bir güvensizlik ve zeminsizlik yaşatır çünkü. Baş edemezler bilinmeyenle; olanın bitenin belirli olması, yaşadıklarının neler olacağının bilinip tahmin edilmesi güvende hissettirir.
Bağımlı, acı çekebildiği boyutta âşık olabildiğine inanır. Acıdan rahatsız olmaz, acının yokluğundan rahatsız olur. Oldukça kontrolcü bireylerdir aslında. Her ne kadar bu özelliğin dışarıya yansıması çok maskeli olsa da ve onları savruk, risk alan, başıboş bireylermiş gibi tanımlasak da gerçek bir kontrolcü ile karşı karşıyayızdır.
Çocuklar yetişkinlerin mükemmel olmadığını anladığı gün ergen olur, onları affettiği gün yetişkin olur, kendini affettiği gün bilge olur .
Yay
Okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar başını dimdik tutarak kalan yayı da sever. Halil cibran
945 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.