Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İrem

Sabitlenmiş gönderi
En sevdiğim kitabın adıyla ,en sevdiğim sözle yada şarkıyla ,en sevdiğimle başlamak isterdim ama yaşadığım ve keşfettiğim sürece benim için “ en “ hep değişken olacak (!) .Öyleyse ilk başladığımız yerden ...
Reklam
İnsan işaretlerini anlamamızı en­gelleyen, onlara tarafsızca bakmamızı zorlaştıran güçlü duygularımızdır. Ayrıca gerek tercihlerimizde, gerekse bedenlerimiz­de kendiliğinden oluşan değişimlerdeki büyük kültürel farklılık ve bireysel olarak öğrenilen farklılık da bu konuda bir engel oluşturur.'
Anlaşılan kadın yaşlandıkça çocuk yapmak yerine kendini mevcut cocuklarina , olası torunlarına ve diğer akrabalarına adayarak genlerini taşıyan insan sayısını daha çok artırabiliyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İrem tekrar paylaştı.
Ezcümle, herkes varlığındaki boşluğu doldurmak istiyor. Dolduramadan ölüyor. Ama uğraşma boşuna, o boşluk dolmaz! Varolmanın boşluğu o! Dolsa biz, biz olmayız!
Sayfa 286Kitabı okudu
İrem
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Reklam
İrem
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Yaratan
YaratanJorge Luis Borges
7.8/10 · 182 okunma
Bebek yapmanızın mümkün olmadığı bir zamanda bile seksten zevk alacak kadar deliyseniz, bu özelliği­niz daha çok bebek yapmanıza nasıl bir katkıda bulunabilir?
Bir kadından doğan en çok çocuk sayısı yalnızca altmış dokuzdur (özellikle üçüz doğurmakta uzmanlaşmış olan, 19. yüzyılda yaşamış Moskovalı bir kadın).Ömrü boyunca en çok çocuk üretme rekoru, yedi yüz erkek çocuğun ve sayısı bilinmeyen ama yaklaşık aynı sayıda olduğu tahmin edilen kız çocuğun babası olan,Molla Bin Şerif İsmail adındaki Fas Sultanı'na aittir.
“Bir kadının alışılmış yüzü altında, aylarca ya da yıllarca önce sevilmiş kadını bir yabancı gibi bulduğumuz gibi, bizi birdenbire böylesine yalnız edivereni bile arzulayabiliriz belki. Ama zamanı gelmemiştir daha.”
“Her güzelliğin dibinde insana aykırı bir şey yatar ve bu tepeler, gözyüzünün bu tatlılığı, bu ağaç dizileri kendilerine yüklediğimiz düşsel anlamı hemen o dakikada yitiriverirler, yitirilmiş bir cennet kadar uzaktırlar bundan böyle. ”
Reklam
“donuk bir yaşamın bütün günlerinde zaman alıp götürür bizi. Ama, ister istemez, bir gün gelir, bu kez de bizim zamanı taşımamız gerekir. Geleceğe dayanarak yaşarız; “yarın”, “ilerde”, “iyi bir işim olunca”, “yaşlandıkça anlarsın”. Bu tutarsızlıklara hayran kalmamak elde değil; çünkü ne de olsa ölmek var işin içinde.”
“Çünkü her şey bilinçle başlar, her şey ancak onunla bir değer taşıyabilir”
“Bıkkınlık; makinemsi bir yaşayışın eylemlerinin sonundadır, ama aynı zamanda bilincin devinimini başlatır. Onu uyandırır, gerisine yol açar. Gerisi, bilinçsiz olarak yeniden zincire dönüş ya da kesin uyanıştır. Uyanışın ardından sonuç gelir zamanla; intihar ya da iyileşme. ”
“Bütün büyük eylemlerin, bütün büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır. Büyük yapıtlar çoğu kez bir sokağın dönemecinde ya da bir lokantanın kapısında doğar.”
“Büyük duygular evrenlerini kendileriyle birlikte dolaştırırlar, görkemli ya da düşkün.”
“Derin duygular da büyük yapıtlar gibi bilinçli olarak söylediklerinden daha fazla anlam taşır her zaman.”
14,7bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.