Kaldı ki, artık savaşın heyecanı da ruhlarını sarmıştı. Bu yüzden de paniğe kapılmıyorlardı. Gerçek savaşa giden askerlere de böyle olurdu. Askerler de düşmanı görünceye kadar, her çalılıktan irkilirlerdi. Ama kafalarının etrafında ilk kurşun vızıldadığı zaman cesaretlenir, neredeyse kendilerinden geçer ve ölüme koştuklarını bile unuturlardı.