Küçük prens her ne kadar da ilk bakışta çocuklar için yazılmış gözüksede aslında biz büyükler için bu kitap. Unuttuğumuz çok önemli değerleri, hatalarımızı, kusurlarımızı gösteriyor. Mesela sevmeyi ve çiçekleri hatırlatıyor. Çiçeklerin ne kadar narin bir o kadarda kırılgan olduğunu, Onların nazlarından, kısır oyunlarından bıkmamamız gerektiğini, şirinliklerinin buradan geldiğini hatırlatıyor. Ve onları sevmesini bilmemizi...
Bazen çiçekler ile başımızın derde girdiğini ve bu derdin bizi diyardan diyara sürüklediğini ama bir gülü sevdiğinizde onu suladığınızda, onu kötülüklerden koruduğumuzda, kıskandığımızda, değer verdiğimizde bu dertlerin bir tatlı bela olduğunu anımsatan. Birden tüm çiçekler arasında en değerli ve biricik olur çiçeğimiz der. Çiçekler narin ve kırılgandır demiştik bu yüzden konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz yoksa dilimiz bir yanlış anlaşılma kaynağı oluverir.
Çiçeklerin suya olduğu kadar Sadakate ihtiyacı olduğunu söyler.
Tek cümle ile kitabı özetlersek "Bir şeyin öznünü ancak kalp görebilir ; göz, özü göremez “olurdu bence