Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur!!!
İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi , gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur!!!
Peki , nedir öyleyse pişmanlık?
Yaptığımız seçimlerden ötürü yaşadığımız bu daralma , kendimizi aşağılama, ömrümüzü yadsıma?
Her yağmur damlası bir noktaya düşer, her yaprak payına düşen rüzgârı bilir, her ırmak kendi yatağında akar....ve insan yaşadığı sürece seçenekler içinden bir seçim yapar.
Bir seçimle dışarıda bıraktığımız binlerce olasılığın, hicbir zaman bilemeyeceğimiz gerçekliğinin, yaptığımız seçimden daha iyi olacağı düşüncesiyle kıvranmak, Nietzsche nin deyişiyle, " köpeğin taşı ısırması " değil midir?
"Sonuç?" ya da "Sonra?" diyen kimi görürse mezar taşlarını gösteriyordu. "Sonuç yok" diyordu.
"Sonuç , ertelenmiş bir şimdi, gerçekliğin yeni bir başlangıcı, bir yanılsamasıdır bulunduğumuz yere göre. Aslolan süreçtir ve elimizdeki tek gerçek, biricik şans, şimdi, şu an yasadigimizdir. Bu yüzden tanıma gelmez, kalıbı ve kuralı yoktur; aşk gibi, ay ışığı gibi, iğde kokusu gibi...Yaşanır yalnızca. Sonuç adına şimdiyi ertelemek , yaşamı ertelemektir, ipini çekerek ardına düştüğümüz mutluluğu zamanın dışına itmektir. Bulunduğumuz her nokta, yaşadığımız her an bir sonuç değil midir gerçekte; bizi biz eden geçmişimizden ve seçimlerimizden oluşmuş bir sonuç?"