Her önüne geleni şapır şupur öpenler,
O gönül okşayıcı laf ebeleri
O herkesle incelik yarışına çıkanlar,
Akılsızla akıllıyı bir tutanlar.
Neye yarar bir insanın sizi koltuklaması,
Dostluk, güven, sevgi sözü vermesi,
Ballandıra ballandıra sizi övmesi,
Bunları ilk rastladığı hödüğe de söylemesi?
Olmaz, olmaz öyle orta malı değer,
Biraz kendini biliyorsa eğer,
Hiç kimse istemez o namussuz değeri;
El alemle bir tutulduktan sonra,
En şerefli insan bile ucuz şölenlere kalır;
Değerli tutulmak yeğ tutulmak demektir,
Herkese değer vermek, değer vermemektir.
Belki de kendini yüzeysel hazlarda dağıtmak, aşırı uyarıldıklarında yaşamın sağlıklı , sıcak cazibesinin ortaya çıkmasına izin vermeyen kadim duyguların boğucu, karanlık derinliklerine dalmaktan daha az tehlikeli.
Bilinçle kavradığımız ve yaptığımız şeylerin, bireysel gelişimimizle hiçbir ilgisi olmayan gizli kalmış duyusal izlenimlere kıyasla hayatımız üzerindeki etkisi ne kadar az.